29 Şubat 2012 Çarşamba
İste tam da bu yuzden hayvanimizin olmamasi daha mi iyi diye soruyorum?
2 aydan fazla bir zamandır bizdeydi "Tosbaa". Ege'nin evde hayvan beslendigini gorup, hayvanlari sevmesini istedim, ileride her gun Tosbaa'ya onun yemek vermek isteyecegini umdum. Bir haftadır Tosbaa yemek yemiyordu, sürekli uyuyordu, kıs uykusuna yattı sandim. İnternette okumuştum, suları soğuksa kıs uykusuna yatarlarmis. Suyuna koyduğumuz isiticinin bozulmuş olduğunu gördüğümde sanırım geç olmuştu. Sanırım hastaydi o yüzden yemiyordu, bugün iki kere gözlerini açtı, ikisinde de yanindaydim elimle ağzına yemek verdim ama kafasını çevirdi, 2 kere ağzını kocaman açtı sanki esner gibi. Uyanıyor sandim, ama sanırım can çekişiyormuş.
B.k İcinde Badem Kadın
Burada kısaltmaya tasvir edilen salonum, içindeki badem kadın da benim. Gulsum Hanim olmasa halim harap zira dizi sakatladik. Dizi bükmeden ve tam da duz tutmadan eğilmek sizin icin ne anlama geliyor bilmiyorum ama cocuğu sabah Kres Servisi'ne yetiştirmesi gereken bir anne icin Çin işkencesi h..t etmiş yanında! Yetişme telaşından daha onceden düşünmediğim kendiliğinden kapanan ağır apartman kapıları var bir de. Eğer yanılır da önünde kalırsanız sizi dışarı postalayiveriyor. Kapı demişken hastanelerin döner kapılarına sıkışmamak icin hızlı çekimde ziplarken etrafa izlenesi sahneler yarattığınızdan emin olabilirsiniz. Son olarak butun gece kipirdamadan yatmaktan pelte olmus vucudunuzla sabaha karsı tuvalete gidip yatağa dönerken komşuları uyandırmamak ayrı bir koordinasyon ve azim gerektiriyor. Hala sersemken birden elinize değnekleri alıp hop hop ziplamak her babayigidin harcı degil.
Sakatlanmanın avantajlarını da anlatmadan geçemeyeceğim; yemekleri Gulsum Hanim yapıyor, aksam Murat eve gelince sofrayı hazırlıyor, masayı topluyor, bulasiklari yerlestiriyor, meyve soyuyor, Ege'yi yatmaya hazirliyor, ona kitap okuyup uyutuyor. Tüm bunlar olurken ben muhtemelen ve malesef kaba etlerimi büyütüyorum.
Uzun lafın kısası meniskus ve çapraz bağlarda yırtılma sonucunda 20 gün raporla evde saksı gibi oturuyorum. 20 gün sonra ameliyat olmam konusu netleşecek. Ege yanima yaklasmiyor, opmek istiyorum izin vermiyor, nadiren bacağın iyileşti mı? Oynayalım mı diye soruyor o kadar. Bugünlerde biraz gerginim, moralim bozuk, ameliyat olmaktan korkuyorum, Ege icin endişeleniyorum yani beni görürseniz bir yerlerde etrafımdan dolaşın:)
Ben kar, buz insanı değilim, ben İzmir'liyim, güneş, yeşillik ve piknik insanıyım. Ben demiyorum MR sonucum diyor.
27 Şubat 2012 Pazartesi
İyilik yapmak gercekten zor!!!
Sakarya hastanesinden geliyorum. Son duruma gore hastaneye dilekçe ile başvurmam gerekiyor. Dilekçe yönetim kuruluna sunulacak. Burhanettin Bey Olumlu yanıt gelecegini düşünüyor. Yanıt geldikten sonra kan aldirmaya gelen herkesin "kanını gönüllü olarak vereceğine ve sonrasinda herhangi bir hak talep etmeyeceğine dair" bir kağıt imzalaması gerekecek.
Bashekimle yaptigim ilk gorusmede o ana kadarki donör adayı sayısının 36 kisi oldugunu belirtmistim. Bugun yaptigim gorusmede Burhanettin Bey 36 kisi konusunda israrci davrandi yani listeye yeni isimler ekleyemeyecegiz.
Süreçle ilgili sizlere bilgi vermeye devam edeceğim. Bu durumda kan vermek icin yeni bir tarih belirleyeceğiz. İlgilenen herkese teşekkürler.Herseye ragmen Sakarya Hastanesine tesekkur ederiz. Lütfen herkese iletin.
20 Şubat 2012 Pazartesi
GamzeAnne'ye özür borçluyum.
Yazım yok olmuş. Nasil olmus, ne zaman olmus? Geri getirilebilir mi? Ben onları bir daha ayni sekilde yazamam!!!Çok üzüldüm, çok:((
Uff ben bu notebook, iPhone!?!?!!!
Eski desktop bilgisayarımı istiyorum bazen...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)