16 Nisan 2012 Pazartesi

Emzirme Saglikli Bicimde Nasıl Bitirilir?

Alternatif Anne'deki yeni yazım; emzirmeyi bırakmayı düşünen anneler icin...

Emzirmeyi bırakmadan önce çocuğumuzun yaşına göre sütü bardaktan ya da biberondan içeceğini anlatmak ve çocuğun psikolojik olarak on hazırlık yapmasına yardımcı olmak faydalı olur.

Çocuk sütten kesilirken birden bıraktırmaya çalışılmamalıdır. Çocuğun daha rahat uyum sağlaması için kademeli olarak emzirme sayısının gün gün azaltılması en uygunudur. Azaltmaya gündüz saatlerinden başlanması çocuğun dikkatini farklı yönlere kaydırma şansımızın daha yüksek olmasından dolayı avantajlıdır.

Emzirme sayısını gün gün azaltırken bebeğin buna uyum sağlaması beklenip, uyum sağladıktan sonra ertesi gün sayı biraz daha azaltılabilir.

Bazen anneler göğüslerindeki acıyı azaltmak ihtiyacı duyabilirler, o zaman dikkat edilmesi gereken nokta bunu bebeği emzirme yöntemiyle yapmamaları.



Gece uyanan bebeği emzirmek istemiyorsak (artık bu noktaya gelindiyse), babadan, anneanneden/babaanneden/bakıcıdan yardım almak gerekebilir. Babalar gece kalkıp bebeği sakinleştirme işini anneden almalıdırlar. Annelerin düştüğü en büyük hatalardan biri “ortadan kaybolmak”tır. Kesinlikle anneler evden gitmeyerek hala bebeğin yanında olduklarını hissettirmelidirler. Annelerin uyguladığı bir diğer yöntem ise göğüslerine kötü kokan, kötü görünen, değişik malzemeler sürmeleri. Bütün bunlara gerek kalmadan da bebeklerimizi yukarıda anlattığımız şekilde kademeli olarak emzirmeden ayırabiliriz. Sabır, tutarlılık ve sosyal destekle bebeklerimizi sütten kesmek çok daha kolay…

http://alternatifanne.com/emzirme-saglikli-bicimde-nasil-bitirilir/


Yazmanın tadına doyum olmuyor...

6 Nisan 2012 Cuma

İlik mi? Gamze mi? Bulunmuş mu?

Yok yok arkadas sabahin 5.30'unda ne yapacagimi sasirdim, dayanamadim Murat'i uyandirdim. Korktu yazik,

"Gamze'ye ilik bulunmus!!" sonunda inanabiliyor musun?"

Yuzundeki endise aninda kayboldu, gulumsedi, "cok sukur, hemen gidip kan verecegim, baskalari da kurtulsun" dedi.

Bu mucize haberi sabah 5.30 gibi öğrendim, bulduğum her yere yazdım, esimi dürttüm paylaştım, agladim ama yok arkadas sokaklara çıkıp, bağıra bağıra haberi verip, herkese sarilasim varrrrrrr.

Gamze cok şükür Gamzeeeeeee:))))))))))))))

Bir tüp kan vermeye devam, ne mutlu!!!!

Eskişehir'den donör olmak icin:
Eskisehir Devlet Hastanesi
Organ Bağışı Bölümü
Zübeyde Hanim
Her Pzt-Salı
17.00' ye kadar.





Yazmanın tadına doyum olmuyor...

28 Mart 2012 Çarşamba

Konvansiyonel Pazar Ürunü mü? Organik Ürün mü?

Eskişehir'de üreticiyi taniyarak dogal urun alabilecegimiz bir organizasyon kurduk. Zaman zaman ureticilerle biraraya gelip tuketiciler olarak onlara istedigimiz soruyu sorma sansi buluyoruz. Ben bu girişimi yaparken hem tuketici hem üretici kazansın istedim. Biz tuketici olarak bilgi alma ve hesap sorma şansı buluyoruz. Üreticileri de toplu alışverişlerimizle destekliyoruz.

Neden semt pazari, koy pazarina gitmiyorum?

Semt pazarina gidince cogunlukla kabzimaldan urun alıyorum, dogal mi dogal tabii, sonucta sebze meyve ama ilac kullanilmiyor mu? ya da kimyasal gubre? Ya tohum?Üreticiyi tanımıyorum ve muhattab bulamiyorum.

Koy pazarına gelince daha iyi bir seçenek gibi durmasına karsın orada ki sorun da bilinçsiz ilaç kullanimi. İlaç mümessilleri koylere kadar girdiler ve köylüye "bak bu ilaci at, iki kat ürün topla" vaatleriyle ilaç satıyorlar. Kısaca köylü artık bildiginiz eski köylü yöntemlerini terk ediyor.

Bu durumda peki ya sen organik ürünlere şüpheyle yaklaşan insan sen semt pazarına, koy pazarına hakkinda hicbirsey bilmedigin ureticilere cok mu güveniyorsun ki sertifikayı küçümsüyorsun?





Aşağıya bir alıntı yaptım, Slow Food Türkiye Fikir Sahibi Damaklar kurucusu Defne Koryurek'in söyleşisi.

Organik ürün her türlü derdin dermanı mı? Bir ürün organik olunca kesin sağlıklı mı oluyor? Sertifika sistemi nasıl çalışıyor?

Konvansiyonele bakmamız gerekiyor. Ona güveniyor muyuz ki organiğe güvenmemeyi konuşalım? Organik ürünle konvansiyonel arasında ki en büyük fark sertifikasyon. Sertifikasyon dediğin anda, üreticisinden başka birilerinin daha sözü devreye giriyor. Bu önemli bir şey, üreticiyi kontrol eden ikinci veya üçüncü bileşen.

15 milyonluk bir megapolde yaşıyorsan sertifika önemlidir, organik de önemli bir sertifikadır. Eğer organik ile ilgili şüphelerin varsa o sertifikayı veren kurumları sorgulamalısın. Şirketlerin adları var açarsın telefonu bu sertifikayı neye göre verdiniz ben nasıl güvenirim diye onları terletirsin ki doğru olan da budur. Gıdanı sen seçecek, sen takip edeceksin."


Güvendiğiniz Gidayi Tuketiniz!

Sevgilerimle:)

Eskisehir Doğal Urun Talep Edenler Grubu:
https://m.facebook.com/groups/290560501002409?refid=8



Yazmanın tadına doyum olmuyor...

Annelere Ne Kadar Yakın Oturmalı?

Evli ve cocuklu çiftlerin yegane ortak sorusu annelere yakın otursak da mı yasasak? Oturmasak da mı yasasak?

Kendi anne ve babasıyla aynı sehirde oturan arkadaslarıma imreniyorum. Bazı arkadaslarim hem anneanne hem babaanne şansına sahip, alinmayin da onlara illet oluyorum, fesatlaniyorum.





Oğlumu cok seviyorum da ama insaf yani...bir günden bir güne Murat'la sinemaya gidemedik, İzmir kordonun yerini tutmaz ama bir Porsuk boyunda gezemedik, sessizlik icinde, bolunecek telasi yasamadan sohbet edemedik. Murat'la başbaşa kalabildiğimiz ender anlardan biri sehirlerarasi yolculuk yaparken Ege'nin arabada uyuduğu saatler. Burada da sorun şu ki arabada tek uyuyan Ege degil. Küçüklüğümden beri arabalar bende aynı etkiyi yaratır.

Size de olur mu bilmem? Hani cocuk uyumaz sizi de uyutmaz, sonra cocuk bir gün uyumaya baslar ama siz simdi uyanacak telaşından bir türlü rahatlayıp uyuyamazsiniz ya. İste böyle birsey, esinizle bir türlü sakın bir zaman dilimi bulamayip sonra bulunca da saskin saskin birbirinize bakakalirsiniz. Aslinda konusmak isteyip de konusamadiklarinizin listesini ortaya cikarma zamanidir. Bizim evde zaman zaman durum aynen bu.

Simdi siz söyleyin hem anne hem kayınvalideyle aynı sehirde oturtulmaz mı yani?



Yazmanın tadına doyum olmuyor...

İlik Bekleyen Hastalara Eskişehir'den Donör Olmak

Bu yazıyı yazmak icin aylardır basladigimiz isin sonuclanmasini bekliyordum, sonunda oldu...
Sagligim bana bahşedilmiş bir hediye ve ben de baskasına boyle degerli hediye verebilirim düşüncesi beni cok heyecanlandirmisti. Bu heyecanla bir ise kalkıştım ki sormayın.
Ulkemizde İstanbul ve Ankara olmak üzere sadece 2 tane kan bankasi var. Bu illerin disindan ilik donoru olabilmek icin sistemi öğrendiğimde tam anlamıyla şaşkına döndüm. Özetle:
• Herhangi bir saglık kuruluşundan kan aldırıyorsunuz.
• Şişeyi pamuğa sarıp kargoya veriyorsunuz. 24 saat icinde kan bankasına kırılmadan, dökülmeden, bozulmadan ulaşabilmesi icin de arkasından dua ediyorsunuz.
•Bu arada hemen kargoya veremezseniz kanı +4 derecede birkaç gün bekletebiliyorsunuz. Eminim herkesin evinde bir gün olur da kanımı bekletmem gerekirse diye +4 derecede bekleyen bir buzdolabı vardır ama bende yok.
Buradaki saçmalıkları asmak icin kendi kendime dedim ki. Bir hastane ayarlansa, kanları alsa, saklasa ve topluca kargoyla gönderse.
Sen misin? bunu düşünen... Nelerle karşılaşacağından habersiz bir cahil olarak döküldüm yollara birkac hastaneye gittim, Facebook'tan beni takip eden bilir, yasadiklarimi tek tek anlatsam ayrı bir blog yazısı olur. İsin özü su ki, kazın ayağı başkaymis. Haftalarca uğraştım, inat ettim birakmadim, başhekimlerle görüştüm, olmadı. Yasadigim caresizligi dile getirmeye gazetelere gittim. Bir bilinç uyandırdım elimin erdiğine ama sonuçta saglık bakanlığının da izniyle bir .... beceremedim.
Geceleri yastiga basimi koyup da engellenmislik duygumla bogusup, sinir harbi yaşarken aslında ayni sehirde, başka bir evde, başka bir yastıkta, aynı savası veren başka bir insan daha varmış.
Elif Akbas beni aradığında o kadar rahatladım ki sonucta artik bir umudum kalmiyordu, vazgecmek uzereydim ve bu sehirde benden baskasının da benim gibi sınırlarını zorladigini bilmek beni cok rahatlatmıştı. Artık ben bir sonuca varamasam da Gamzeler icin hala bir umut olacak demekti.
Benim cabalarım malesef olumlu sonuc vermedi ama Elif'in cabaları sonucunda artık bizim de Eskişehir'de ilik bağışi icin kan verebilecegimiz ve bu islemin surekli yapilacagi bir hastanemiz var.
Saglık Bakanlığının böylesi onemli bir konuda bunca zamandir hastaneler ile kan bankasi arasında bir sistem kurmamasi inanılır gibi degil. Bu bağlamda bunu başardığı icin Elif Akbas ve Ailesine minnet duyuyorum.

Eskişehir'den ilik donöru olmak icin basvuracaginiz yer:

Eskisehir Devlet Hastanesi
A Blok
Organ Bağışı Bölümü
Zübeyde Hanim.

Herkese saglikli günler diliyorum.















Yazmanın tadına doyum olmaz.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...