16 Aralık 2021 Perşembe

Gelecekte bizi neler bekliyor?

Geçtiğimiz günlerde katıldığım Fütürist Ufuk Tarhan'ın, son dönemdeki gelişmeleri bir çerçeveye oturtan; iş, gelecek, fütürizm ve başarı kavramlarının tanımı ile başlayıp; mesleklerin geleceği ile devam eden ve gençlerin gelecek için nasıl hazırlanmaları gerektiği ile ilgili tavsiyelerle son bulan konuşmasını dikkatle dinledim ve bolca not alıp bunu bir yazıya dönüştürmek ve özellikle öğrencilerimle paylaşmak istedim. 

Hepinize keyifli, bol düşünmeceli okumalar dilerim.

Konuşma bazı kavramların tanımlanması ile başladı. Sizlerin de düşüncelerini berraklaştıracağını düşündüğüm bu kavramlardan söz ederek başlayalım biz de: 


"Dünyanın hangi sorununu çözmek için adım atıyorsanız, neye dertleniyorsanız İŞİNİZ odur" diyen Ufuk Tarhan, GELECEĞİN ise ileride bizi bekleyen sabit bir şey olmadığını, aksine akışkan, dinamik ve içinde bulunduğumuz an ile devamlı etkileşim halinde yavaş yavaş deneyimlediğimiz bir süreç olduğunu vurguladı.  

Fütürizm Derneği
Tüm bu kavramlar içinde bizlere en yabancı gelen kavram Fütürizm'dir diye tahmin ediyorum. Hemen onu da Ufuk Tarhan'ın düşünceleriyle açıklamaya çalışalım. Bir tarihçinin geçmişe bakıp bilgi oluşturması gibi fütüristler de istatistik, anket vb. pek çok farklı disiplinden ve araçtan faydalanarak geleceğe bakıp bilgi oluşturur. Bugün halihazırda yüzden fazla üniversitede Fütürizm bölümü varmış, bunu duyduğumda çok şaşırdım. Demek ki "gelecek kendi haline bırakılabilecek bir şey değil". 

Üzerinde ortak bir anlayışa varmamız gereken diğer önemli bir kavram ise BAŞARI. Yaptığımız işte başarılı olup olmadığımıza nasıl karar veririz? Bu sorunun Ufuk Tarhan için cevabı; "sırf yaptığınız şeyleri yaptığınız için başkaları mutlu oluyorsa, o zaman başarılısınızdır.’’ Başarı kişiden kişiye değişen bir tanım anlamına gelmiyor mu o zaman? Örneğin benim için başarı bir öğrencimin hayatında olumlu bir katkı sağlayabilmemken; Ufuk Hanım için başarı yeni yazdığı kitabın insanlar üzerinde etkisi olması olabiliyor. 

Konuşma bu aşamadan itibaren, dinleyiciye içinde bulunduğu dünyaya dair geniş bir çerçeve çizerek devam ediyor. 

İnsanoğlunun temel ihtiyacı ilk çağlardan bu yana aynı: beslenme, barınma ve örtünme. Artan nüfusumuz, uzayan hayatta kalma süremiz ve tüketim hızımız ile dünya bu ihtiyaçları karşılayamaz ve problemleri organik insan aklı ile çözemez noktaya geldi. Bu nedenle son yıllarda artık daha zeki bir formun "insansıların yani yapay zekanın" bu işi ele alması düşünceleri ağırlık kazanıyor. Böyle olunca tıpkı insanların ihtiyaçları gibi insansıların da ihtiyaçları gündeme gelmeye başladı. 

Peki nedir insansıların ihtiyacı?

👉Enerji, 

👉İnternet, 

👉Şarj noktası, 

👉Laboratuvar 

👉Nano-materyaller.  

Tüm bunlar içerisinde öncelik enerji ihtiyacının giderilmesinde. Bu da bizi elektrik ihtiyacının karşılanması noktasına getiriyor. Geleceğin dünyasında elektrik o kadar önemli ki bir yerde sadece elektriğin olması bile, o yerin evimiz olması için yeterli olacak. İnsansıların ihtiyaçlarını karşılamanın tek yolunun, "organik insanın, dijital devrim ile iyileştirmeler yapması olduğu’ söyleniyor. Yani değişen dünyanın ihtiyaçlarını karşılamak, sorunlarını çözmek için yapay zeka, servis robotları ve insanlardan oluşan takımlara ihtiyaç var. Hatta bazı tehlikeli işlerde bu takımlarda sadece insansıların olması da mümkün.


Servis Robotu

İnsan eliyle yerküreyi getirdiğimiz bu sorunlu noktada "sürdürülebilirlik, yeşil enerji, iklim krizi, atık yönetimi, döngüsel ekonomi, 5G, yapay zeka, robotlar, kuantum bilgisayarlar, nanoteknoloji, genetik, 3D, hologram, sanal gerçeklik, Metaverse, Blockchain, Kripto para uzay turizmi…" gibi konulara eğilmek zorundayız. Tüm bunların içerisinde özellikle bir tanesi var ki diğer alanlardaki gelişimi de hızlandıracak: "Blockchain." Şu anda nasıl ki bilgisayar kullanamayan kişiler iş dünyasından silindiyse Blockchain ile işlem yapamayan kişiler kurumlar ve şirketler de var olamayacaklar. Yakın zamanda hepimiz Kripto para ve blockchain ile hem iş hem alışveriş yapıyor olacağız. Bu nedenlerle Ufuk Tarhan herkesin az bir parayla da olsa, kazanmak amaçlı değil, sadece öğrenmek için Kripto para hesabı açmasını öneriyor. 

Yakın zamanda gündeme gelen kavramlardan biri ise "Metaverse". Siz gençler arasında Metaverse kavramı ne kadar yakından takip ediliyor emin değilim, bu nedenle küçük bir parantez açarak çok kısa değinmek istiyorum. Avatarlarımız ile eş zamanlı olarak birbirimizle etkileşim kuracağımız, birlikte iş ve alışveriş yapacağımız, konsere katılacağımız, eğitimler alacağımız, banka işlemlerimizi yapabileceğimiz yani gerçek dünyada ne yapıyorsak sanal dünyada avatarlarımız aracılığı ile şimdilik kısmen yapabileceğimiz sanal bir evren Metaverse. Ready Player One filmi, Metaverse kavramını somutlaştırmaya yardımcı olabilecek güzel bir film. Henüz izlemeyenler varsa bir göz atın derim.

Ready Player One

Ufuk Tarhan konuşmasında Metaverse'e farklı bir perspektiften bakmamızı sağlıyor. Daha önce hiç bakmadığım bir açıdan… Dünyanın büyüyen sorunlarından kurtulmasının bir yolu olarak; tüketmeye, sürekli alıp, sürekli çöp üretmeye meyilli, hırslı insanoğlunun bu hırsını online dünyada doyurması sayesinde dünyanın sürdürülebilir olmasını sağlayacak bir ortam olarak görüyor Metaverse’ü. İyi niyetli ve umutvar bir görüş olarak umalım ki öyle olsun diyorum. Ancak bu sanal evrenin gerçekleşmesi için öncelikle internet ve elektrik sorununun çözülmesi gerekiyor. Konuşmacının tam bu noktada ihtiyaçlara birer fırsat gözüyle baktığını görüyoruz. Gençlere şöyle sesleniyor; "bu evrende nasıl üretken olabilirim diye düşünmeniz çok önemli, işsizlikten endişe etmeyin, gelecekte yeni yeni milyonlarca mikro düzeyde iş türeyecek". Gençlere bu noktada diğer bir tavsiyesi ise sanayi devriminden kalan idari bölünmelerden oluşan şu anki meslekler çerçevesinde düşünmemeniz gerektiği. Örneğin çiftçilik deyince aklınızda canlanan şeyden bambaşka bir çiftcilikten söz ediyoruz artık. Mühendisliğin, genetik bilimin, botaniğin, verimliliğin vb. dahil olduğu multidisipliner bir işten bahsediyoruz. 

Dikey Çiftçilik

Artık şunu anlamalıyız ki ‘tek bir şeyin derinlemesine her şeyini, her şeyin de bir şeyini bilmemiz gerek’ diyor Ufuk Tarhan.

Bu ne demek?

Kendinize bir alan seçin ve onunla ilgili derinlemesine bilgi ve deneyim edinmeye başlayın. Bunun yanı sıra farklı disiplinler ve konulara da açık olun. Bunu yaparken o sırada önce okulunuzu bitireceksiniz, belki herhangi bir işe girecek çalışacaksınız yani bugünün gereklerini yerine getirirken gelecek ile ilgili hazırlıklarınızı da beraberinde götüreceksiniz. Bunun için çok çalışmanız gerekecek; hiçbir okul, üniversite ya da bölüm sizin bilgi ihtiyacınızı karşılayamayacak. Öğrenme sorumluluğunuzu kendiniz üzerinize alacak ve ‘bu konuyu öğrenmek istiyorum’ diyerek okuyacak, izleyecek, soracak, araştıracak, belki staj yapacak ama bunu bir şekilde kendiniz öğreneceksiniz. Yani ‘otodidakt bir insan’ olacaksınız. İnternete otodidakt insanlar yazınca karşınıza çıkan kişilerin neleri kendi başlarına nasıl öğrendiklerini ve başarılı olduklarını görünce hayran kalırsınız. Bir arama yapmanızı öneririm. Bakalım hangi ünlüleri göreceksiniz?

Son olarak gençler, önünüze gelen çok ve çeşitli bilgi içinden seçim yaparak ilerleyeceksiniz. Bunları yaparsanız yetkinliğiniz artar, yetkin insanlara yetki verilir ve siz iş arayan değil iş tarafından aranan kişi olursunuz. Geleceğin işleri şu anki gibi hiyerarşik ve maaş alarak çalışılan statik bir yapıda değil, daha çok proje bazlı olacak. Siz yaptığınız işte çok iyi olursanız bir proje için davet alacak, bir ekiple o proje bitene kadar çalışacaksınız. Proje bitince var olan ekip dağılacak ve daha sonra siz, başka bir proje için başka bir ekip ile bir araya geleceksiniz. Kendi işinizin hem patronu hem işçisi olacaksınız.

Gelecek uzakta değil, geleceği şu anda yaşamaya devam ediyoruz. Kendiniz için bir şeyler yapmaya başlamanın tam zamanı.

Hayatımızın içinde bir süredir var olan ve benim de ilgiyle takip ettiğim konuları kapsamlı bir çerçevede aktaran Ufuk TARHAN’ın konuşmasını sizler için özetlemeye çalıştım. Umarım bu vesile ile kafanızda bazı soruların oluşmasına katkıda bulunabilmişimdir. 

Twitter- AylinSilig

İnstagram- aylinsilig

E-Posta: a_silig@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...