Çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mart 2012 Çarşamba

Çocuğum Oyuncaklarını Toplamıyor!

Psikologsanız ve anneyseniz çevrenin genel beklentisi, çocukla dingin, sorunsuz, evde sesin yükselmediği bir hayat yaşıyor olduğumuz yönünde olabiliyor. Şimdiden söyleyeyim, böyle bir ilişki ne eşle, ne çocukla, ne de arkadaşla pek mümkün değil, sağlıklı da değil.

Ornegin bizim evde Ege’nin dağıttığı oyuncaklarını toplaması konusu üzerinde pürüzler yaşıyoruz. Ege’ye dün akşam eve yaydığı flash kartlarını toplamasını hatırlattım:
Anne: ‘Ege’cim oyunun bitmiş gibi görünüyor. Yatağa gideceğiz birazdan. Gitmeden önce oyuncaklarını yerine koymak ister misin?’(Seçimi ve dolayısıyla sorumluluğu kendisine bırakıyorum)
Ege: ‘Hayır. Sen topla’(Seçimini yaptı!!! ama pes etmeyi düşünmüyorum)
Anne: (Önce derin bir nefes aldım, sonuçta ustaca sorduğum sorunun sonunda duymak istediğim cevap bu değildi) ‘Şu anda istemiyorsun, anladım. O zaman şimdilik ben kaldırayım, belki başka zaman da sen kaldırmak istersin.’
Ege: Tamam ben sonra yaparım (Kıvama geliyor)
Ben toplamaya başladım, kısa bir süre sonra Ege’nin bana kendiliğinden eşlik edeceğini umuyordum. Baktım beyefendi de hiç hareket yok. İkinci bir hamle zamanıydı.
Anne: ‘Ne kadar da çoklarmış, kendi başıma toplamam biraz uzun sürecek…(kısa bir bekleyişin ardından yine hareket gelmeyince) annecim sen de bana yardım etmek ister misin?’(yine seçimi ona bırakıyorum)
İşte sonunda birlikte topluyorduk. Toplama işi bitince ‘Ege bence evimiz çok düzenli görünüyor, ne iyi ettik de topladık’ şeklinde cilasını da sürmeyi de ihmal etmedim. (Geribildirim)



Bir püf noktası eklemek isterim; ben hissettirmeden işi ağırdan alıp çoğu kartı onun toplamasına fırsat verdim. Şimdi yazımı okuyanlar ‘alavere dalavereyle mi iş yaptıracağız’ diye düşünürlerse müsaadenizle hemen uzmanlığımı konuşturayım. En baştan ‘Annecim oyuncaklar oynandıktan sonra yerine konur’ şeklinde Ege’ye nasihat etseydim hiçbir yere varamayacaktık. (Yanlış olduğunu bilsem de daha önce denemedim değil:)
Benim çözüm yolumda uyguladığım bazı ilkeler, püf noktalar vardı:
• Cevaplarımla Ege’yi anladığımı ve o anda toplama konusunda isteksiz olduğunu kabullendiğimi hissettirdim,
• Emir kiplerinden, nasihatlerden uzak durdum,
• Seçimi ona bıraktım.
Bu püf noktalar kullanılarak çocuklara odasını toplamak, aldığını aldığı yere geri koymak gibi davranışları kazandırmak mümkün olabilir. Danışanlarıma her zaman ‘günlük hayatınızda davranışlarınızla çocuklara örnek olun’ derim. İşte ben de evimde davranışlarımla (kartları kendim toplamaya başlayarak) örnek olmaya çalışıyorum. Burada benim yaptığım sadece doğru davranışı seçmesi için onu doğru yönlendirmek oldu. Bu yöntem bizde çoğunlukla işe yarıyor. Yaramadığı zamanlar da var tabii. Öyle zamanlarda ‘bir dahaki sefere belki toplamak istersin’ diyerek paşa paşa kendim topluyorum. Yazının başında da söylediğim gibi psikolog olmam, bazı ilkeleri uygulamam, konuşma dilime dikkat etmem her zaman herkese istediklerimi yaptırabilmem anlamına gelmiyor, keşke gelseydi…
Kitabi bilgileri bilmek işleri kolaylaştırabilir ama annelik içgüdünüz sonunda her zaman doğru ya da yanlış yaptıklarınız konusunda sizi uyaracaktır. Her çocuk farklı, annelerin beklentileri farklı, geçmiş yaşantıları farklı, evin ahengi bile farklı değil mi? O zaman çözüm yolarının da farklı olması normaldir.


Yazmanın tadına doyum olmuyor...

4 Ağustos 2011 Perşembe

Anaokulu seçerken

Ege için anaokulu araştırmamızın sonuna geldim. Arayış icinde olan birçok anne var fikir vermek adina deneyimlerimi kaleme alıyorum. Dün itibariyle 12 yer gezdim, gezdikce ne istemediğimi ve ne arayacagimi daha iyi anladım.

Ben ne aradım?

  • Benim egitim anlayışıma paralel olup Ege'nin rahat ve mutlu olabileceği,
Sonucta cocuklar heryere, her kosula uyum saglar ve mutlu olmayi bilirler. Savasin ortasinda oyun oynayan cocuk resimleri gormussunuzdur. Egitim anlayışıma yakın derken kastettiğim, Çocuğa ayakkabısını giydiren değil, onun hızına göre hareket edip sabırla ona kendi isini yapma fırsatı veren, 'Koşma, vurma!' demeyip "yavaş yürüyoruz," "kizinca arkadaşına böyle davranabilirsin" diyerek yol gösteren bir yer,
  • Çok büyük binalar istemedim butik kreş diyebileceğim, kurumsallasmamis, amatör ruhla, samimiyetle yönetilen, sahibinin gercekten isin basinda durup ilgilendigi bir yer istedim.

  • Aydınlık ve geniş sınıflar olmasını önemsedim,

  • Guleryuzlu, sıcak, alanda egitimli, tecrübeli ama hala genc ve dinamik ögretmen aradım.(genellikle liselerin cocuk gelişimi bolumunden mezunların ögretmen olarak çalıştığını ve bunu engelleyen herhangi bir yasanın da olmadıgını öğrenince çok şaşırdım)

  • Ayrıca (haftada bir de olsa) icerigi denetlenmeyen, velilerin gönderdiği piyasa çizgi filmlerini 1.5 saat seyretmeyeceği,

  • Fast food restoranlara şenlik havasında geziye gitmeyeceği

  • TV, bilgisayar basında oturmayacağı bir yer aradim.
Fark ettiginiz üzere ogretim öncelikli kriterim degildi. Asıl önemli olan eğitimdi. Ege'yi mutlu edecek ya da etmeyecek olan şey neler öğrendiği değil nasıl bir ortamda öğrendiğiydi.


Keşkelerim yok mü? Varrr....

  • Ödül kullanımı olmasaydı, "yemeğini bitirdin al sana çıkartma!!!"

  • Yıl sonu gösterileri olmasa,
  • Yıl sonu gösterileri ön planda olan cocukların daha da one çıkması için pekistirec, daha çekingen olanların sahne ve performans kaygısı yasamalarına neden olan, cocuk için ve cocuğun yararına değil ticari kaygi ya da veliyi memnun etme çabası nedeniyle okul yararına yapılan bir faaliyettir. Topluluk önünde olma, arkadaşlarıyla ortak bir calışma yapma, özgüven(!)arttırma gibi nedenlerle yapıldığı açıklanmaya çalışılıyor. Ben de diyorum ki tüm bunları çocukluğun dogasiyla ters düşmeden, kaygı yaşatmadan verebilirsiniz ve diyorum ki umarım sahnede kendini güvensiz ve tedirgin hisseden sizin cocuğunuz olmaz güzel anneler.
  • Bahçe cim olsa, icinde ahşap oyun alanları olsa,

  • Son ve en büyük keşkem ise cocuğun içsel merakını bastırmadan, sürü psikolojisi yaratmadan, özgür secim yapabileceği ve bağımsız olabileceği bir ortamda egitim alması olurdu yani MONTESSORI egitim sistemi uygulayan bir okulda olması. Bunu artık evde destekleyip eldeki sistemle mutlu olacağız. Umarım hersey iyi olur.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...