Eğitim sistemimizi "okullar çocuklara ne kazandırmalı?" diye düşünerek gözden geçirmeliyiz. "Okul, çocukları hayata hazırlayan yerdir" bakış açısıyla, sanki yaşamdan kopuk, kendine has bir bilgi labarotuvarı canlanıyor insanın aklında. Antagonist eğitimciler arasında okullar için kullanılan benzetmelerden biri de; Kendine has kuralları ve çalışma prensibi olan ön kapıdan ham maddenin verilip, arka kapıdan istenen özellikte ürünlerin alındığı bir fabrika benzetmesi. Biz öğretmenler fabrikada kendi bandımızdan çıkacak ürünün sadece kalitesi ile ilgileniyoruz. Ne kadar iyi okuyabiliyor, matematikte ne kadar iyi gibi. Öğretmenleri suçlamak değil amacım, ancak gücü ve yetkisi olup da çözüm bulması gereken fakat sadece şikayet eden kişilerin de sorumlu oldukları yadsınamaz bir gerçek.
Okul hayata hazırlayan yer değil, okul hayatın kendisidir. Öyle olmalıdır. Okulun güvenli ortamında hayatı deneyimlemeye devam eden, potansiyelini ortaya çıkaran, kendini farkeden çocuk için ayrıca hayata hazırlanmaya gerek yoktur. Maalesef okullar hem eğitim sistemi hem de fiziksel yapı açısından hayattan kopuk dizayn edildiği için bu misyonu gerçekleştirmiyor.
Okullarda çocukları farklı açılardan geliştirecek ortamlar sunmak yerine, onları tek bir açıdan geliştirmeye çalışıyoruz ve bunu yaparken de onların hiçbirşey bilmeden okula geldiklerini varsayıyoruz. Sadece ne öğreteceğimize takılıyor (müfredat), belki içimizden eğitime duyarlı olanlarımız biraz ileri giderek, çocuklarımıza nasıl öğreteceğimize kafa yoruyoruz. Çocuklarımızın okulda, dersleri konusunda ne kadar başarılı(!) olduklarını yani fabrikadan çıkan ürünün kalitesini görmek için bir derecelendirme sistemi kullanıyoruz. Çocukları notlar vererek ölçüyor, biçiyor, değerlendiriyor, sıralıyor, etiketliyor ve komplike bir insanı tek bir göstergeye indirgiyoruz. Gerçekçi olmayan hatta hiç uygun bulmadığım not sistemi ile çocukların başarısını değerlendirdiğimizi zannede duralım, asıl şuna dikkat çekmek istiyorum, okulda sadece müfredat, ders, öğretim yok, biz görmezden gelsek de okulda çocuk sadece zihinsel işlevleriyle değil, duyguları, sosyalliği, tercihleri, ilgileri, kızgınlıkları, problemleri ile var.
Öyle bir okul olsun ki; öğrenciler 100'lük, 60'lık diye sıralanmasın. Neler öğrenebileceği çocuklara seçenek olarak sunulsun. Öğretmek amaç olmasın, keyifli öğrenme ortamları sunmak amaç olsun. Okulda derslik yerine atölyeler olsun. Atölye deyince sadece marangozluk gelmesin akla, neden iletişim atölyesi olmasın mesela? Öğrenciler istedikleri atölyelere katılarak sertifika alsınlar. Böylece yıl sonunda çocukların notları değil, çeşitli alanlarda yeterliliklerini gösteren sertifikaları olsun. Bu sistemin benzeri Almanya'da bazı okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanıyor, bunlar gerçek dışı fanteziler değil. Uyarlaması yapılarak okul sistemine de katılabilir. Okullarda kurulacak atölyeler bölgenin özelliklerine de hitap edecek şekilde dizayn edilsin. Bunun için elbette merkezi yapıdan yerel yönetimlere inisiyatif tanınan bir yapıya geçilmesi gerek. Tüm bunlar için okul mimarisi hayatın küçük bir kopyası olacak şekilde planlanmalı. Bütün illerde, semtlerde birbirinin benzeri, soğuk, kasvetli, tek tip okullar var. Okulların kendine has kimliği, kişiliği yok, ne öğretmen ne de öğrenci için bir cazibesi yok. Okul dış mimarisiyle, iç dizaynıyla çocuk dostu, eğlenceli, renkli, informal öğrenme ortamlarını teşvik edici bir ortam olmalı, çocuğun hem aklına hem ruhuna hitap etmeli. Okul dediğin gidilmeyince eksikliğini hissettirmeli.
İnternette kısa bir araştırmadan sonra farklı konseptte tasarlanmış pekçok okula rastladım. Buyrun buradan... okulunuzu nasıl alırsınız?
|
Fransa Bobigny İlkokulu |
|
Çin Dalian İlkokulu |
|
İngiltere Kingsmead İlkokulu |
|
Washington Machais İlkokulu |
|
Fransa Paris bir ilkokul |
|
Seattle Epiphany İlkokulu |
|
LosAngeles'da bir lise |
|
Söğütlüçeşme Bilgievi |
Dış mimarisi farklı tasarlanmış okulların iç dizaynları da oldukça farklı:
|
Çin Dalian İlkokulu |
|
Çin Dalian İlkokulu |
|
İngiltere Kingsmead İlkokulu |
|
Kingsmead İO. hol yemek piş.alanı |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Fin. Riverview Elementary School |
|
Finlandiya Riverview Elemantary School |
|
|
|
|
|
|
|
|
Seattle Epiphany İlkokulu |
|
Orestad Lisesi |
|
Orestad lisesi |
|
Paris'te bir ilkokul |
|
Avusturalya'da bir ilkokul |
|
Avusturalya'da bir ilkokul |
Okullardan bazılarının kütüphaneleri:
|
İngiltere Stoke Newington |
|
Washington Machais İlkokulu |
|
Avusturalya'da bir ilkokul |
|
Finlandiya Riverview Elemantary School |
Kantin demeye dilim varmıyor; mutfak, kafetarya demek daha olası:
|
Seattle Epiphany İlkokulu |
|
Finlandiya'da okulların kantinleri genelde böyle |
|
Finlandiya'da genelde kantinler |
|
İngiltere Stoke Newington kantini |
Okulların bahçeleri:
|
Finlandiya Riverview İO |
|
Washington Machais İO |
|
İtalya'da bir İO |
Canım benim,bu tam da yazdan beri üzerine çalıştığım bir konu üzerine harika bir yazı olmuş. Senin hassas kaleminden bunları okumak ayrıca güzel,çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilİnsan bu fotoğrafları görünce bizimki neden böyle değil diye üzülüyor,çok haklısın. Resimlerini koyduğun bu iç açıcı yapıların tamamı,sadece o yöre için tasarlanmış,hem amacı hem de vizyonu yansıtan yapılar olduğu için bu kadar güzeller.Biz en başta bu noktada kaybediyoruz,ne acı değil mi?Tek tip olsun, çizilecek olan projeye bir kez para ödensin,her yere fotokopi gibi aynı binalardan dikilse daha ekonomik davranabiliriz fikriyle çıkılan pazarda ödenen hesap, her zaman daha pahalıya geliyor.Biz eğitimciler gibi çocuklar da var olanla idare etmek zorunda kalıyorlar.Oysa buna mecbur değiliz.Ve küçük dokunuşlarla bile mimari hataların bir kısmını kapatabilmek mümkün olabiliyor aslında.Bununla ilgili işe yarayacağını düşündüğüm bir model geliştirdik.Uygulayabilmek için sırada beklediğimizi söyleyerek bu konuda seni biraz umutlandırmak isterim. :)
Kucak dolusu sevgilerimle
Dilekcim üzerinde çalıştığın konuda geldiğin noktayı çok merak ettim, ne zaman tam haberimiz olur içerikten? Ayrıca uygulama demişsin iyice merak sardı. Heyecanla bekliyorum. :)
YanıtlaSilinanın şu anda bunlara sadece hayal olarak bakıyorum ülkemizde, torunlarımız görür mü acaba ??? bu arada projeyi bende merak ettim, umarım yakın zamanda hayata geçer :)
YanıtlaSil