19 Kasım 2016 Cumartesi

Malum Önerge

İnsan bu memlekette bırak mutlu olmayı, akıl sağlığını koruyamaz, sağlıklı düşünemez, hissedemez, çalışamaz oluyor. Bir gün ilkel yaşam formlarından biri otobüste giyimi nedeniyle kadını tekmeliyor, toplumsal bilincin nereye gittiğinden endişe edip, güvende hissetmiyorsun; baska bir gün bir önerge veriliyor, yine endişelenip, bir de üstüne utanç duyuyorsun... hem de kendi yapmadığın seyler için.

En kötüsü de böyle hissettiğini söylediğinde samimiyetin sorgulanıp, infaz ediliyor. Zira karşı tarafın hata yapma ihtimali olmadığı için; eğer sen böyle hissediyorsan MHP ve CHP'nin çarpıtmalarıyla delüzyonel bir bozukluk yaşıyor olmalısın.

Halbuki hesaba katılamayan baska şeyler var. Okuyabiliyorum, algılayabiliyorum, demek ki herseye rağmen hala sağlıklı düşünebiliyorum ve kanım donuyor, hepsi bu. Yoksa MHP önergeye karşı duyuru yayınlamış, CHP karşı gelmiş, önergeyi AKP vermiş...umrumda degil.

Ben işim nedeniyle cinsel istismar mağduru çocuklarla konuşuyorum, ailelerini dinliyorum ve uzun süreler kendime gelemiyorum. Sonra önemli birileri çıkıyor "Yaş sınırı nedeniyle evlenmiş ama nikah yapmamış" diyerek hukuksal açıdan var olmayan, vicdani açıdan da var olmaması gereken bir kategori ortaya atıyor. Devletin böyle garip bir tanımlama ile normalleştirdigi şey çocuk istismarı oluyor.

Aklıyla, kalbiyle, hukuk diliyle bakan herkes görüyor ki çocuk evliliği diye birşey yoktur. Bu düpedüz çocukların istismarıdır. İster iki çocuğu birbiriyle cinsel iliskiye sokun (evlendirme degil bu!); ister bir çocuğu bir yetişkinle cinsel ilişkiye sokun; ister herkes buna gönüllü olmus olsun yapılan herhalükarda cinsel istismardır. Birinde aileler çocukları (evlendirerek!) istismar ederken; diğerinde çocukla birlikte olan yetişkin istismar ediyor.

Cinsel istismar diyorsak zaten ortada bir güç dengesizliği vardır ve ne şekilde olmus olursa olsun suçtur. Bu nedenle "Cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan başka bir nedenle cinsel istismar suçunu işleyenler..." demenin mantığı yoktur. Anlamsız ve geçersiz bir cümledir.

Bu önergenin ilk cümlesindeki cinsel istismar belli koşullar altında olursa suç; olmazsa değil şeklindeki kabullenmesi midemi bulandırıyor.

Acilen bu ne dediği belli olmayan önergenin değiştirilmesi, düzenlenmesi; devletin de toplumdaki yanlış gelenekleri korumayı bırakması gerekiyor!



- Posted using BlogPress from my iPhone

9 Kasım 2016 Çarşamba

Delirttiniz insanı!!!

Birkaç lafım var söyleyecek. Artık üslubumu mazur görün cok dikkat edemeyeceğim. İki gündür içim içimi yiyor. Hazmedemiyorum. Neyim ben? Piyon mu? Joker mi? Ben hangi kuruma çalışıyorum? Benim isimle ilgili, eğitimimle ilgili, çalışma alanımla ilgili söyleyeceklerim olamaz mi? 657'ye tabi olup da devletin malı olarak oradan oraya biz kadar sürüklenen hor kullanılan pervasızca talan edilen bir meslek alanı daha var mi?  


Bana soran yok, kendi çöplüğümde ötüyorum...bari beni duyan, okuyan, beni anlayan birileri olsun. Büyüklerimiz aralarında konuşmuş, anlaşmış. Bize laf söylemek yine düşmemiş. İki gün once anladim ki "birgün her rehber öğretmen ögrencisi olmayan bir çocuğa ait danışmanlık/egitim tedbirini bildiren mahkeme kararını kucağında bulacak". 


Çalıştığın okulda öğrenci olmasa da, 20 kusur yaşında da olsa çevre mahallelerdeki suça karışmış ya da mağdur olmus kişilere bakılır;

Muhtar ve kolluk kuvvetiyle yerinde adres tespiti yapilir;

Kendisine/ailesine hakim yetti gari diyene kadar, sen ya da çocuk taşınana kadar danısmanlik hizmeti verilir;

Okuluna devam ettiği resmî evraklarla tespit edilir, etmiyorsa tutanak tutulur/ettirilir;

Cocuk hakimine sayfalarca rapor yazılır...


100'lerce dosyadan bahsediyorlar sadece Kucukcekmece ilçesinde bekleyen... Bu nedir arkadaş? Ne olduğumu sasırdım artık. Ne is olsa yaparım, kim gel bize çalış derse giderim...ortada sıçan koş Adalet Bakanlığına, dön Milli Egitim Bakanlığına, Olmadı Çocuk izlem Merkezine, yetmedi Narkotik toplar, bitmedi Siber suçlar toplar, Unıcef proje yapar, kendi okulun yetmez baska okullara gönderirler o da yetmez okul bölgendeki bilmem kaç tane mahallenin danismanlik ihtiyacına cevap vereceksin diye sorumlu tutarlar... Yani bu rehber öğretmenleri nereye kullanacaklarını sasırdılar. Nevrim döndü. Nerede ihtiyaç varsa oraya servis edilmekten bıktım usandım. Bir insan kaça bölünür? Kac alanda kendini geliştirir, kac alanda çalışır, az insaf ya yeter!!!!!


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...