15 Aralık 2011 Perşembe

Sanat köşesi icin salonu sectik






Uzun zamandir istedigim koseyi sonunda hazırladım, gerçi pek kosede sayilmaz, salonun ortası...
Cok heyecanla bekledi boyamayi Oyle olunca ben de zannettim iyi bir oyalanir tepesinde ama nerdee...Hazırlamak tam 25 dk sürdü, Ege'nin ilgilenmesi 15 dk. Elleri kirleniyormuş:)


- Posted using BlogPress from my iPhone

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Kreş için en uygun yas nedir?

Bugünlerde kreşle yatıp kreşle kalkıyorum. En uygun kreş hangisi? Neye göre kreş secsem?, nasıl bir yöntem izlesem de uyum sürecini rahat atlatsak?( bu son sorumla ilgili ayrıca yaşadıklarımızı paylaşacağım), tüm bunları düşünürken aslında ilk etapta akla gelmesi gereken soruyu sorayım dedim: Kreş için en uygun yas nedir?
Kesinlikle 36 aydan sonrasidir cünkü anne devamliligi 3 yasta kazanilir. Bunu "annem gitse de geri gelir, ben evimden gitsem de annem beni alir" gibi de ifade edebilirim. Ayrıca bu yastan once cocuğun doyurulmasi gereken ihtiyacı, kendini güvende hissetmesidir. Bazen anneler olarak cocuklarının evde yalnız kaldıkları, arkadaşları olmadıgı yönünde endişeleniyoruz ama 3 yastan once cocukların evde bakılmaları(tercihen anne, yoksa anneanne- babaanne, yoksa bakici)ve sık sık toplum icine çıkılması ile bu sorun çözülür. Sosyallesmek demek sadece arkadaşlarla parkta oynamak degildir; pazara, markete alışverişe gitmek, birlikte fatura yatirmak, postaneye ugramak, bankaya gitmek, birlikte vitrin gezmek vb. de buna hizmet eder.
Uzun lafın kısası 0-36 ay evde kalsın cocuklar:)

14 Ağustos 2011 Pazar

Ege Dedi ki;

Ege sabah uyandı, her zamanki gibi beni yanına çağırdı, gittim birlikte uzandık. Birden kalkıp "anne yemeğin suyunu koydun mü?" dedi. "hadi koy gel ben seni burada bekliyim.." diye de ekledi:)
Evde birlikte yemek yapıyoruz da bazen:)

4 Ağustos 2011 Perşembe

Anaokulu seçerken

Ege için anaokulu araştırmamızın sonuna geldim. Arayış icinde olan birçok anne var fikir vermek adina deneyimlerimi kaleme alıyorum. Dün itibariyle 12 yer gezdim, gezdikce ne istemediğimi ve ne arayacagimi daha iyi anladım.

Ben ne aradım?

  • Benim egitim anlayışıma paralel olup Ege'nin rahat ve mutlu olabileceği,
Sonucta cocuklar heryere, her kosula uyum saglar ve mutlu olmayi bilirler. Savasin ortasinda oyun oynayan cocuk resimleri gormussunuzdur. Egitim anlayışıma yakın derken kastettiğim, Çocuğa ayakkabısını giydiren değil, onun hızına göre hareket edip sabırla ona kendi isini yapma fırsatı veren, 'Koşma, vurma!' demeyip "yavaş yürüyoruz," "kizinca arkadaşına böyle davranabilirsin" diyerek yol gösteren bir yer,
  • Çok büyük binalar istemedim butik kreş diyebileceğim, kurumsallasmamis, amatör ruhla, samimiyetle yönetilen, sahibinin gercekten isin basinda durup ilgilendigi bir yer istedim.

  • Aydınlık ve geniş sınıflar olmasını önemsedim,

  • Guleryuzlu, sıcak, alanda egitimli, tecrübeli ama hala genc ve dinamik ögretmen aradım.(genellikle liselerin cocuk gelişimi bolumunden mezunların ögretmen olarak çalıştığını ve bunu engelleyen herhangi bir yasanın da olmadıgını öğrenince çok şaşırdım)

  • Ayrıca (haftada bir de olsa) icerigi denetlenmeyen, velilerin gönderdiği piyasa çizgi filmlerini 1.5 saat seyretmeyeceği,

  • Fast food restoranlara şenlik havasında geziye gitmeyeceği

  • TV, bilgisayar basında oturmayacağı bir yer aradim.
Fark ettiginiz üzere ogretim öncelikli kriterim degildi. Asıl önemli olan eğitimdi. Ege'yi mutlu edecek ya da etmeyecek olan şey neler öğrendiği değil nasıl bir ortamda öğrendiğiydi.


Keşkelerim yok mü? Varrr....

  • Ödül kullanımı olmasaydı, "yemeğini bitirdin al sana çıkartma!!!"

  • Yıl sonu gösterileri olmasa,
  • Yıl sonu gösterileri ön planda olan cocukların daha da one çıkması için pekistirec, daha çekingen olanların sahne ve performans kaygısı yasamalarına neden olan, cocuk için ve cocuğun yararına değil ticari kaygi ya da veliyi memnun etme çabası nedeniyle okul yararına yapılan bir faaliyettir. Topluluk önünde olma, arkadaşlarıyla ortak bir calışma yapma, özgüven(!)arttırma gibi nedenlerle yapıldığı açıklanmaya çalışılıyor. Ben de diyorum ki tüm bunları çocukluğun dogasiyla ters düşmeden, kaygı yaşatmadan verebilirsiniz ve diyorum ki umarım sahnede kendini güvensiz ve tedirgin hisseden sizin cocuğunuz olmaz güzel anneler.
  • Bahçe cim olsa, icinde ahşap oyun alanları olsa,

  • Son ve en büyük keşkem ise cocuğun içsel merakını bastırmadan, sürü psikolojisi yaratmadan, özgür secim yapabileceği ve bağımsız olabileceği bir ortamda egitim alması olurdu yani MONTESSORI egitim sistemi uygulayan bir okulda olması. Bunu artık evde destekleyip eldeki sistemle mutlu olacağız. Umarım hersey iyi olur.

17 Mayıs 2011 Salı

Doğru kavanoza doğru kapak

Kavanoz kapaklarını kavanozlarla eşleştirme. Ege çok hızlı yaptı, düşündüğümden basit oldu sanırım. İki kere tekrar etti. Sonra ilgisi bitti. Aradan zaman geçince tekrar teklif edeceğim.

Kaldırım Boyama

Havalar ısınıyor, yaşasın artık suyla oynayabileceğiz.

Uçurtma


Uçurtma uçtu...

Uçurtma Kaçtı

Bilyelerle Boyama

Bu aktiviteyi oyun grubumuzda yapmıştık, o nedenle çok fazla resim çekemedim. Ama başka bloglarda görmüştüm bu aktiviteyi oradan da bakılabilir. Bir tabağın içine guaj boya koyup biraz sulandırıyoruz. Boyayı sıkma işini de su koyma işini de çocuklar yapabilir. Bilyeler bu boyaya atılır, boya kabının çocuğun elinde çevirmesi ve böylece bilyenin boyayla kaplanması sağlanır. Sonra yine çay kaşığı kullanılarak bilye boyadan çıkarılır ve içerisinde kağıt bulunan (ben tava yoğurdu kapları kullanmıştım) kaba aktartılır. Yoğurt kabı da dairesel hareketlerle çevrilir ama küçük çocuklar bu hareketi yapamıyorlar. İki yana doğru sallayabiliyorlar. Ben hiç karışmadım, istedikleri gibi salladılar. Birkaç kere işlem tekrar ettirilir ve ortaya güzel bir sonuç çıkar... ama sonucun da resmi yok elimde:(
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...