10 Ocak 2012 Salı

Uzm.Psikolog Sinem Olcay'dan güzel bir yazı

Bebek Gelişimi: TV ve DVD'ler Bebeğimi Zekileştirir Mi?
Günümüzde pek çok anne baba, bebekler için eğitici olduğu iddia edilen bebek kanallarını ve “Baby Einstein” ya da “Brainy Baby (Akıllı Bebek)” gibi dvd setlerini çocuklarına seyrettirmekte ve bunlardan gelişimsel fayda beklemektedir. Amerika’da 6-12 aylık her 3 bebekten 1’ine en az 1 ‘Baby Einstein’ dvd’si alındığı bilinmektedir. Ülkemizdeki kesin rakamlar bilinmese de bebekleri TV’ye maruz bırakmanın oldukça yaygın olduğu gözlemlenmektedir. Maalesef ki bu içerikler eğitici bir kazanım sağlamadığı gibi erken yaşlarda dil ve zeka gelişime ciddi zararlar vermektedir.
TV’nin bebek gelişimini nasıl etkilediği konusunda yapılan araştırmalar TV’nin sakıncalarını net şekilde ortaya koymuştur. Örneğin, 2007 yılında Journal of Developmental Psychology’de yayınlanan bir çalışmaya göre, 8-16 aylık dönemde bir bebeğin TV seyrettiği her saat başına 3 yaşındaki dil becerisinin 6-8 kelime daha geri olduğu gösterilmiştir. Ayrıca TV’ye maruz kalan 12-36 aylık çocukların hafıza, dikkat ve odaklanma becerisi bakımından TV’yle tanışmayan çocuklara göre dezavantajlı olduğu bulunmuştur. The Archives of Pediatrics dergisinde 2010 yılında yayınlanan bir çalışmada ise haftada birkaç kez dvd izleyen ve hiç izlemeyen çocuklar karşılaştırılmıştır. Bu çalışma ise, ne kadar erken yaşta dvd izlemeye başlanırsa ilerleyen dönemde kelime hazinesinin o denli geri kaldığını göstermiştir. Bu araştırma sonuçları doğrultusunda Amerika’da “The Baby Einstein Company” e açılan davada, şirket dvd’lerin çocuk gelişimine katkı sağlamadığını kabul etmiş ve müşterilerine para iadesi yapmıştır.
Yaşamın ilk yıllarında dil ve zeka gelişimi çok hızlıdır. Araştırmalara göre beyin gelişiminin %70’i yaşamın ilk yılında %90’i ise ilk 5 yılda tamamlamaktadır. TV ise beynin gelişim mekanizmasına aykırı prensiplerle çalışır. Bir bebeğin görsel olarak derinlik, boyut, perspektif farklılıklarını anlaması beyin gelişimi adına attığı en önemli adımdır. Oysaki TV’deki görüntüler bebeklerin boyut farklılıklarını anlamasına yardım etmez: iki boyutlu bir çizim ile üç boyutlu gerçek bir nesne arasındaki farkı bebekler TV’den öğrenemezler. TV’de derinlik yoktur: bebekler TV’de hangi nesnenindaha uzak hangisinin daha yakın olduğuna karar veremez. Erken yıllarda tamamlanan diğer önemli bir beyin gelişimi aşaması da, nesnelere farklı açılardan bakınca onları farklı şekillerde göreceğimiz bilgisidir. Oysaki TV’deki görüntülere hangi açıdan bakarsak bakalım aynı şeyi görürüz. Yetişkin beyin TV’deki bu yanılsamayı ayırt edebilir ama bebek beyni yanılır. Hatta bebekler TV ekranında gördükleri şeyleri ayrı ayrı figürler olarak değil bir bütün olarak algılarlar. O sebeple de figürleri takip edip izlemek yerine, ekranın tamamına adeta hipnotik bir etkiyle ve boş gözlerle dalıp giderler.

Çocuklarda dil gelişiminin nasıl ortaya çıktığını öğrendiğimizde TV’nin sadece zeka gelişimini değil dil becerilerini de neden olumsuz etkilediğini kolayca anlarız. Erken yıllarda dil gelişimi yüz ifadesi, ses tonu, işaret gibi pek çok sosyal ipucuna bağlıdır. Çocuklar kelimelerin anlamlarını söylediklerimizden çok nereye baktığımız, nasıl bir ses tonuyla söylediğimiz, neye işaret ettiğimizi gibi sosyal ipuçlarından yola çıkarak çözerler. Ayrıca çocuklar için dili öğrenmenin en iyi yolu, konuşmanın tanıdık bir kişi tarafından ve kendisiyle soru-cevap gibi karşılıklı olarak yapılması durumudur. TV’de ise bu sosyal ipuçları ve karşılıklı etkileşimden eser yoktur. O sebeple, çocuklar TV izleyerek dil öğrenemezler.

Bu bilgiler doğrultusunda, çocuğunuzu 2 yaşın altında ekrandan kesinlikle uzak tutmanızı tavsiye ederim. Siz yokken çocuğunuzla ilgilenen bakıcı, büyükanne gibi kişileri de TV’nin gelişimsel sakıncaları konusunda bilgilendirin. Düşük sosyo-ekonomik koşul ve eğitim düzeyinden gelen kişiler, TV’nin gün boyunca açık olmasını normal ve doğru görebilmektedir. Özellikle ülkemizde, bakıcıların çocukları TV’nin karşısına oturtup günün büyük kısmını bu şekilde geçirdikleri bilinmektedir. Benim tavsiyem yaşamın ilk yıllarında mümkün olduğunca çocukla birebir zaman geçirmeye, karşılıklı etkileşim ve oyunlara, özellikle de resimli kitaplara, öncelik vermeniz olacaktır. TV’yi 2-3 yaşından sonra çocuğunuzla birlikte seyretmek koşuluyla günde yarım saati geçmeyecek şekilde çocuğunuzun yaşamına sokabilirsiniz. Yaşamın ilk yıllarında çocuğunuzun gelişimine yapacağınız yatırım geri dönüşü en yüksek ve en değerli katkıdır. Bu verimli dönemi TV ile boşa harcamayın. Yaşamın ilk yıllarındaki gelişimi destekleyici ebeveynlik yaklaşımları, beyin geliştiren oyun fikirleri ve diğer sorularınız konusunda uzmanlara başvurup profesyonel destek almaktan çekinmeyin.

5 Ocak 2012 Perşembe

Havai fisek yerine sahtesi nasil yapılır?

Şimdi aklınızda havai fişek gibi birsey mi canlandı? (ee.. tabii yani!!!) bu başlıkla başka ne olsun !?!ama sahtesi dedim, iste yaptık:
Once el ısı kağıtlarını sekilli delgeclerle deldik, bazen de kestik(kime nasıl kolay geldiyse artık), sonra esler balonların icine bunları doldurdular, sisirdiler, sonra da cocuklar patlattı. Bunu çok sayıda balonla yapın mutlaka.
Bir de dikkat, cocuk icin balonu patlatmak her zaman eğlenceli olmayabilir.





- Eskişehir oyun grubu-facebook

Portakal mı? Mandalina mı?

Hepimiz evde portakal sıkarız, 3 yas civarinda bizim bebeler de bunu yapabilirler ama hemen portakalla baslamayin. Montessori felsefesinin bir bölümü de pratik hayatla ilgili. Oradan öğrendiğim bir kucuk tiyo paylasayim bu vesileyle. Sıkma icin once mandalinayi deneyin, (her zaman kolaydan zora dogru ve her zaman cocugun tek basina basarili sonuc alacagi duzeni oluşturuyoruz.) Aslında bir Montessori eğitmeni olsaydı şimdi mandalinanin nereden kesileceğini bir tahta kalemiyle de cizerdi ama bu aceleye geldi:) Ben yapmadım(!!)siz yapın..








Yukarıdaki resimde gayreti görüyoruz:))ihhh ha gayret...



Sonunda da büyük keyifle içilir, anneye, babaya ikram da edilir:))
- Eskişehir oyun grubu-facebook

25 Aralık 2011 Pazar

Bloklar

Ne zaman bıkacak bilmiyorum ama her defasında farklı birseyler ortaya koyduğu icin ilgi çekici geliyor hala:))
Not: ilk zamanlar pek yaratici birsey çıkaramıyordum ama insan yaptikca çok gelişiyormuş meger, benden söylemesi...












Bu son resimde, soldakini ben yaptım digerini benimkine bakarak Ege yaptı:), azmettim daha karmaşık yapılar yapacagım!!!
- Posted using BlogPress from my iPhone

Oyun: Üç Küçük Domuz

Aile oyunu olarak bizim en favorimiz. Sayi sayma, ince motor beceriler, sıra bekleme, yönergeye uyma gibi birçok özellik barındırıyor. Mutlaka tavsiye edeceğim bir oyun.




- Posted using BlogPress from my iPhone

Bu oyunu tavsiye ederim

Ege'nin çok severek yaptıgı bir kazı calışması oyunu. Bu oyun el-göz koordinasyonu acısından önemli bir pratik yapma yolu. Ayrıca sonuca ulasmak icin sabretmeyi ve caba harcamayi gerektiriyor.
Tum alci(!) kirilinca icinden cok guzel pırıl pırıl taslar çıkıyor.




















- Posted using BlogPress from my iPhone

Ekolojik yılbaşı ağacımız









Birkaç gündür durup durup ağacımızı boyuyoruz. Biz diyorum çünkü hala herseyi birlikte yapmaktan daha çok keyif alıyor. Sonuca yaklaşıyoruz:




- Posted using BlogPress from my iPhone

Sağlığın için GDO’ya karşı imza at | Greenpeace Akdeniz

Çevremdeki ailelerin cocuklarını beslemeleriyle ilgili ne kadar duyarsız davrandığını anlatamam. Kulturluler, okumuşlar ama cahiller... O kadar sinirleniyorum, o kadar üzülüyorum ki onların umursamazlığına....Bu durum beni (benim gibileri) ve cocuğumu (cocuklarimizi)da etkiliyor. Nasıl uyandiracagiz? O anne-babalar (bile) yanlış olduğunu biliyor ama içsel bir farkındalık gelişmiyor iste..
Okul kantinleri, kresler cocuklarımız icin çok onemlisiniz. Bırakın yanlış beslenmelerine sebep olmayı, onlara doğru beslenme alışkanlığı verme konusunda hassas olmalısınız. Veliler cahil olabilir ama sizlerin ve biz eğitimcilerin böyle bir lüksümüz olamaz ve olmamalı.
GDO'lu ürünler de gecti iste yasadan, bastakiler bastan koktu, yasalar bizi korumuyor!!! Biz kendimizi, cocuklarimizi korumalıyız.
Hala bir umut var mı degisim icin????

Sağlığın için GDO’ya karşı imza at | Greenpeace Akdeniz
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...