Çocuklarımızı ödül ve cezadan, sınavların yıkıcı etkisinden, sistemin itaatkar çocuk talebinden, sonuç odaklı insan yetiştirmek gayretinden, başkalarıyla yarışmasına neden olan okul/eğitim sisteminin rekabete dayalı ikliminden koruyabilmek biz velilerin üzerinde durması gerektiğine inandığım en önemli noktalar.
Gerek Ege ile konuşmalarımızdan gerek onun okulda yaşadıklarından birkaç örnek ile düşüncelerimi somutlaştırmaya gayret edeyim:
"Testte aldığım puanı önemsemiyorum anne ama iyi alınca çabamın karşılığını almak güzel oluyor" (Bunu 3. Sınıfta söylüyordu ama geldiğimiz noktada, 7. Sınıfta LGS, onun için son derece önemli ve bunu değiştirmek için bir ailenin gücünün yetmediğini yaşayarak görüyoruz maalesef.)
"Kitap okuduğumu ispat etmek zorunda değilim, istediğimde okuyorum zaten, yağmur damlası almasam da olur anne" diyerek tabloda hanesi boş kalsa da bunu önemsemiyor. Her akşam kitap okuyor ama tablosuna kac sayfa okuduğunu yazıp, bana imzalatmıyor ve okula götürmüyordu. (3. Sınıf)
"Teneffüse çok az çıkıyoruz, oynayamıyoruz, gidip müdürle konuşalım diye önce arkadaşlarıyla konuşup sonra kimse gelmese bile müdüre giderek neden az çıktıklarını sorup, ne istediğini ifade etmişti. (2.sınıf)
Resim yarışmasına sokulan resmi ödül almayınca "anne ben de resmimi yapmak için çok uğraşmıştım, hani çabalamak önemliydi, benimkinin bir önemi yok mu? Neden tek o ödül aldı, bu haksızlık" demişti.
4. sınıftayken kızlar ve erkekler arasında ayrımcılık yaptığını düşündüğü bir branş öğretmeninin, konuştuğu gerekçesiyle kendisini uyarması üzerine öğretmenler odasına giderek konuyu gündeme getirip "haksız şekilde uyarı yapıldığını" söylemişti.
5. Sınıfta yasak olmasına rağmen okula küpeyle gidiyordu. Müdür yardımcısı Ege ile konuşmuş ancak Ege, "kızlar okula küpe ile geliyor, onlara izin veriliyor. Bu toplumsal cinsiyet ayrımcılığı değil mi?" diyerek kendini savununca, müdür yardımcısı pası bize atmıştı. Okulda bir karar alınıp tüm öğrenciler için küpe takmama kuralı uygulanıncaya kadar takmaya devam edeceğini, herkes için aynı kurallar uygulandığında kendisinin de çıkaracağını söyleyerek yine okula küpeyle gitmeye devam etmişti.
Tüm bu durumlarda fikirlerine ve yaptıklarına bakarak onun doğru yolda olduğunu düşünüyorum. Sorgulayan, doğru olduğuna inandığı şeyleri yapan, haksızlığa uğradığını fark eden ve dile getiren, istekleri için çözüm arayan ve harekete geçen bir insan yetiştirmek isteyen her ebeveynin de yapabileceği şey; sistemle akmak ama yeri geldiğinde ona karşı durması için çocuğunun arkasında olmaktır.
Not: Bu yazı 2016 tarihinde yazılmış olup, revize edilmiş haliyle 03.02.2021 de tekrar yayınlanmıştır.
- Posted using BlogPress from my iPhone
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder