ClassDojo yazı dizisinin sonuncusu...
- Class Dojo, puan sistemiyle kurucuların iddia ettiği gibi geribildirim verip cesaretlendirme mi yapıyor yoksa ödülü kullanıp -beyindeki dopamin salgısını arttırarak- ödüle karşı bağımlılık mı yaratıyor?
- Uygulamanın pazarlaması (ClassDojo, Forbes tarafından Amerikan şirketleri içinde en çok umut vaat eden 99. şirket olarak gösterilmiştir, linki) yapılırken "amaç sadece olumlu davranışı pekiştirmektir" deniyor. O zaman soruyorum sistemde neden olumsuz davranışları cezalandıran eksi puan verme olanağı da tasarlanmış?
- Yine Class Dojo ekibi tarafından yapılan açıklamalarda "dışsal ödül kullanılmıyor" deniyor. Burada kastedilen haftanın en yüksek puan alanına öğretmen tarafından verilen ekstra ödüller, imtiyazlar. Ancak sistemin özündeki öğrenciden puan alma ve öğrenciye puan verme dışsal ödülün/cezanın zaten kendisi değil midir?
- Class Dojo ile + puan alan öne çıkartılırken, - puanda kalan ve yardıma ihtiyaç duyan çocuklar dışlanmış ve etiketlenmiş olmuyor mu?
- Puan almamak ya da eksi puan almak çocukta davranış değişikliğini kısa vadede ortaya çıkarıyor ancak manipule etme gücünü üzerinizde açıkça kullanan, davranışlarınızı siz sormadan, talep etmeden hatta fark etmediğiniz anlarda değerlendirme yetkisini kullanan kişi ile uzun vadede ne kadar sağlıklı, içten bir ilişki kurabilirsiniz?
- Sesli kullanma seçeneğinin olmasının ne gibi olumlu işlevi var? Sınıfta dikkat dağıtıp, konsantre olmuş çocuğun odağını öğrenme eyleminden uzaklaştırıp, dikkatini toplamakta zorlanan çocuğun ise daha çok dağılmasına neden olmuyor mu? Bununla ilgili video linki koyacaktım. Ses çıktığında sınıftaki rahatsız edici, garip ortam çok net görünüyordu. Ancak yazıyı hazırlamam için geçen uzun zaman sonunda linkin Youtube'tan kaldırıldığını gördüm. İşte artık var olmayan videonun linki.
- Çocuğun okula gelmediği günler olduğunda puanının diğerlerinden sırf bu nedenle düşük kalmasının önüne nasıl geçiliyor?
- Çocuklar, "kim kaç puan aldı?" derdine düşerken; özellikle ilkokul ve ortaokul çocuklarının kafasında eğitimin odağı "öğrenme eyleminden" uzaklaşmıyor mu? Yaşanmış orneklerden biliyorum ki yetiskinler bile bu kıyaslanma durumuna takılıp, odagı ogrenmede tutamiyor.
- Topluluk önünde utandırılmaya neden olan bu sistemde, uyumda zorlanan çocuklar için zorlandıkları konunun grup içinde göz önüne çıkartılması çocuğun gururunu zedelemiyor mu? Ayrıca "akran baskısı", "topluluk önünde utandırılma" yöntemiyle davranış değişikliği sağlanmaya çalışılması ne kadar etik?
- Sınıfta hataların hoş karşılanmayacağını bilmek tüm çocuklar için cesaret kırıcı olmuyor mu? Risk alabilmek öğrenilmesi gereken en önemli becerilerden biriyken davranışlarının sürekli yargılanıp, puanla değerlendirildiği bir sınıfta çocuklar ne kadar risk alabiliyor?
- Bu sistemle çocuğa ya da veliye ayrıntılı bir geribildirim verilmesi mi yoksa davranışın tek bir puana dönüştürülerek veliye bu bilginin gönderilmesi mi teşvik ediliyor ? Sağlıklı geribildirim vermek bambaska birseydir, puanlamak demek kesinlikle degildir.
- Yönerge takip etme becerisi yeterince gelişmeyen çocukların sürekli ekside kalması durumunu ortaya çıkaran bu yöntem özel durumu olan bu çocuklarda beceri geliştirir mi?
- Sınıf puanı verildiğinde "sınıfın alabileceği toplu puanı düşüren çocuk olmak" (ihtimali bile) çocukların kendilerini rahat ve güvende hissetmelerini engellemiyor mu?
Yazı dizisi ilginizi çektiyse, okumak isteyebileceğiniz bazı linkler:
http://larrycuban.wordpress.com/2014/03/15/on-using-and-not-using-classdojo-ideological-differences/
ClassDojo hakkında aile görüşleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder