Marmara Koleji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Marmara Koleji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mayıs 2018 Cuma

Marmara Eğitim Kurumları Hakkında İzlenimlerim

Okul arayışında olan biri olarak günlerce internet basında zaman harcayıp, facebook, bloglar, nurturia, instagram, eksi sözlüğe varana kadar bulduğu her yorumu okuyor, bulduğu her veliyi dinliyor insan. Direkt etkilenmek degil ama okulları ziyarete gitmeden önce hangi noktalara dikkat edeceğinizi bilmek açısından iyi oluyor veli yorumları.

Edindiğim izlenimleri elbette ki kendi eğitim anlayışım ve dünya görüşüm çerçevesinde değerlendiriyorum. Bu nedenle görüşlerimin öznelliğinin altını çizmek, ne okulu ne de o okulun velilerini bağlamayacağını en baştan ifade etmek istiyorum.

Okulun çevresi: Kolej “Marmara Egitim Köyü” içerisinde bulunuyor. Aynı yerleşkede Maltepe Universitesi, öğrenci ve öğretmenlere tahsis edilmiş evler, bir otel ve kafeler var. Guvenligin yakınında bir otel ve iki kafe bulunuyor. Bu durum beni biraz rahatsız etti açıkcası. Alışılmış bir durum degil. Erken gitmiştik, kafede biraz oturduk. Üniversite kampüsü icinde bir kafede görmeye alışkın olmadığım özellikte bazi insanlar gördüm. Biraz şaşırdım. Öğrenci ya da akademisyen olmadigi açıkça görünen siyah takım elbiseli değişik insanlardı. Kurtlar Vadisi canlanıyorsa gözünüzde doğru yoldayım demektir, kendimi biraz garip hissettim doğrusu. Bana değişik geldiği icin yazmak istedim yoksa okul ile ilgili bir olumsuzluk olarak almadığımı da ifade edeyim, yerleşkeye girerken de okula girerken de güvenlik var.

Not: Egitim köyü çok yeşil ve büyük bir arazi, zamanımız olsaydi gezmek isterdim ama maalesef yoktu.

Fiziksel Mekan: Konuyu hemen toparlıyor ve artık okulun içindeki izlenimlerime geciyorum. Okulun girişindeki danışmada kimse yoktu, nereye gideceğimizi mudur odasının iç odası oldugunu tahmin ettiğim odadaki birinden öğrendik. Maalesef egitim devam ettiğinden tüm okulu gezemedik ama okulun giriş katı karanlık ve kasvetliydi. Dışarısı ne kadar günlük güneşlik olsa da içerisi pek iç açıcı değildi. Görüşme yaptığımız idareci odasi mobilyasından tülüne kadar alelade ve özensiz görünüyordu. Yaklaşık 40 bin lira olan bir kurumun daha aydınlık, ferah ve özenli bir fiziksel mekana sahip olmasını bekliyor olduğumu farkettim.

Bazı Uygulamalar: 18 yıldır devlet okullarında çalışan bir psikolog olarak değişmesi için savaştığım uygulamaların bu kurumda övünülecek bir şey gibi anlatıldığını duyunca üzüldüm. Bu uygulamalardan biri; okulda “3 D Uygulaması”. Belirlenmiş 3 değer var. (Dürüstlük, d..., d...bu ikisini hatırlayamadım) Bu üç değer kriter alınarak belirli periyotlarda çocuklar arasında seçim yapılıyor ve seçilen çocukların resimleri okula asılıyor. Bunu duyduğum anda beynimde şimşekler çaktı. Yani diğerlerinin dürüstlüğü seçilmeye değer değil mi? Ya da diğerleri yeterince dürüst değil mi? Peki ya seçimlerde adaleti nasıl sağlıyorsunuz? Çocukların dürüstlüklerini objektif olarak nasıl tespit ediyorsunuz? diyecek oldum ama iç sesim “sen velisin ya beğen ya sus” dedi, sustum.

Diğer bir uygulama; çoğu okulun malum kitap okuma saatleri oluyor. Bu kurumda serbest okuma saatlerinde hangi kitabın okunacağı sene basında öğretmenler tarafından belirleniyor ve tüm çocuklar ayni kitabı okuyor; yetmezmiş gibi çocuklar sınavlarda bu kitaplardan sorumlu tutuluyor. Az önceki simsek beynimde patlamaya devam ederken üzerine bir de bunu duyduğumda bendeki asfalyalar çoktan atmıştı. Kendi seçmediği kitabı okutup bir de sınavda sormak bir kişide kitap okuma isteği nasıl doğurabilir ki? Olanı da bitirmez mi? Yani bu çok basit bir mantık. Benim çalıştığım okullarda en azından kitabı seçme özgürlüğü çocuğa verilip, sınavlarda da sormuyorlardı. Bu gerçekten bir eğitim kurumundan beklediğim bir yaklaşım değil.

İyi niyetli bile olsa her uygulamada çocuğun biricikliğine saygı duymak gerek diye düşünüyorum. Gerek bu yaklaşımları, gerekse değerler konusundaki uygulamaları nedeniyle okulu listemden sildim. Ayın öğrencisi, haftanın kitap kurdu vs. çocuklar arasında hiyerarşik düzen yaratan çeşitli uygulamaların değişmesi için psikolog olarak yeterince uğraşıyordum, bir de kendi isteğimle bu anlayışı körükleyen bir okula veli olmak bacağıma sıkmak gibi olacaktı. Zaten yeri de epey bir uzakta olunca, tesekkür ederek oradan ayrıldım. Eminim okulun pek çok artısı vardır ama ben hassas olduğum noktalardan daha en başında vurulunca... bu da benim talihsizliğim oldu sanırım.

Bir sonraki yazım Irmak Okullari, FMV Işık Erenköy Kampüsü ve Sezin Okulları hakkında olacak.

Okul arayışındaki herkese sabır diliyorum. Bence dernekleşmeliyiz. #okulseçmeçilesibitmez





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...