24 Kasım 2013 Pazar

Sayın veli...hatırlamak için hediye şart mı?


Öğretmenler günü geldiğinde velileri de tatlı bir telaş sarar. Çok sevdikleri ve değer verdikleri öğretmenlerin gününü en güzel şekilde kutlamak isterler. Buraya kadar bir sorun yok. Sorun kutlama şekillerinde.

Sorun bir: Hediye vermek. Kişisel olarak öğretmene hediye vermeye hiç olumlu bakmıyorum. Öncelikle öğretmenlerin hediyeye değil sadece hatırlanmaya, teşekküre, çabalarının görüldüğünü bilmeye, öğrencileri ve velileri tarafından önemsendiklerini hissetmeye ihtiyaçları var. Bunun için hediye gerçekten gerekli mi?

Sorun iki: Hediye vermekten daha kötüsü herhalde 'maddi değeri yüksek' bir hediye vermek olabilir.

Bu yazıyı yazmama neden olan tam da böyle bir durumun bir özel okulda yaşanmış olması. Hediye olarak öğretmene bir altın verilmesi, kesinlikle üzerinde çok yönlü düşünülmesi gereken bir olay. Maddi değeri daha yüksek hediye öğretmeni daha mı mutlu eder zannediliyor? Böyle bir yanılgı varsa buradan cevap verelim; kesinlikle öyle değil. Öğretmenlik gönül işidir ve mütevazilik öğretmenin ruhunda vardır. Öğretmen mutluluğu sadece öğrenci ve velileriyle ilişkisinde arar, verilen hediyede değil. Sıcak, samimi bir teşekkür ile hatırlanmak bir öğretmen için yeterlidir, olmalıdır.

Sorun üç: Veliler bu önemli noktayı atlayıp, hediye vermek istediler ve hediyede ipin ucunu kaçırdılar diyelim. Peki bu hediyenin öğretmen tarafından kabul edilmesinde hiç mi sorun yok?

Sorun dört:
  • Öğretmeni bu altını kabul etmeye iten sosyal, toplumsal, ekonomik koşullar neler?
  • Bu velileri öğretmene altın vermeye iten sosyolojik, psikolojik nedenler neler?
  • Bu hareketle veliler çocuklarına nasıl bir mesaj vermiş oluyorlar?
  • Peki ya öğretmen 'altın'ı kabul ederek öğrencilerine nasıl bir mesaj vermiş oluyor?

Her iki taraf için de bir art niyet olmadığına inanmak istiyorum. Ancak neresinden bakarsanız bakın, nasıl bir anlam yüklerseniz yükleyin söylenebilecek tek şey burada yaşanan olayın etik olmadığıdır.

Dileğim o ki bu tip olaylar münferit olsun ve yine dileğim o ki birgün bu tip davranışlar veliler ve öğretmenlerin hepsi tarafından etik bulunmasın.

Öğretmenler sıcak bir şekilde hatırlanmayı tercih eder.




9 Kasım 2013 Cumartesi

CEVAP aranıyor

Eğitimde ciddi bir değişim başlayacak. Bazı eğitimciler sosyal medyada kıpırdanmaya, eğitimi birçok açıdan sorgulamaya başladı.  Ancak hala mahalle okulunda herhangi bir değişim görmekten çok uzağız. Değişimin kökten gelmesi gerek.

'Hey..bi dakka! okul benim istediğim insanı yetiştiriyor mu?'

' Okul çocuğumu kendine güvenen, sorgulayan biri olarak mı yoksa itaat eden çocuklar olarak mı yetiştiriyor?'. 

Artık anne babaların kıpırdaması, sorgulaması, sesini daha yüksek çıkarması gerekmez mi? Sorun, aklınıza takılan konularda bilimsel gerçekleri araştırın ya da araştıranları sosyal medyadan takip edin, çocuğunuzun bulunduğu sınıfın velileri olarak birleşin, çocuğunuzun aldığı eğitimdeki temel noktalarda tartışın. Okulda, sınıfta sizi rahatsız eden bir uygulama varsa diğer velilerin de ne düşündüklerini öğrenin, kısacası aranızda eğitim birliği açısından birleşin. Anne babalar eğitimin değişmesinden birinci derecede sorumludurlar. Bu yazının okul öncesi eğitimle ilgili sorgulama başlatacak bir kıvılcım olmasını umuyorum.
  • Neden Türkiye’de ilkokul ve üzeri seviyede öğretmenlik yapmak için alanında 4 yıllık bir üniversite bitirmiş olmak şartı varken, özel sektörde okul öncesi eğitimde lise mezunu olmak yeterli ?
  • Neden özelde çalışan lise mezunu öğretmenler düzenli olarak hizmet içi eğitim desteği almıyor?
  • Neden çocuklar öğretmenin planladığı saatte, öğretmenin seçtiği etkinlikleri yapıyorlar?
  • Neden çocuklar her şeyi sürü halinde yapmak zorundalar?(Alt yapılar farklı, ilgiler farklı )
  • Neden daha anaokulundan çalışma kitapları kullanılmaya başlanıyor?(Oyunlara ne oldu? Bu yaşlarda yaşayarak öğrenme önemliydi. Neden çalışma sayfalarına, kitaplara gerek olsun?)
  • Neden boyama kitapları kullanılıyor? Neden sınırlı boyama yaptırılıyor? (Karalama döneminde sınırlı boyama yaptırarak ne çok şey kaybettiriliyor)
  • Neden aile katılımı etkinlikleri hakkıyla uygulanmıyor? Neden aile katılımı adı altında aslında ev ödevi, çalışma sayfası veriliyor? (Merak eden anneler okul öncesi yönetmeliğini açıp okusun ayrıntılar var)
  • Neden her şey için ödül ve ceza yöntemleri uygulanıyor? (Uzun konu, bkz...övgünün ters etkisi) 
  • Neden çocukların yapabildiklerine değil, yapamadıklarına odaklanılıyor? ('bunu zaten yapıyor, biz yapamadıklarını geliştirelim' mantığı bizi istediğimiz kendine güveni gelişmiş çocuğa ne kadar götürüyor?)
  • Neden çocuklar yıl sonu için hazırlık yapmak ve velilerine bu hazırlıkları göstermek zorunda tutuluyor? (Yılı kapatma etkinliği olarak sadece birlikte piknik yapsak, birlikte eğlensek olmuyor mu mesela?)
  • Neden durup durup şeker, lokum dağıtılıyor? (Neden anne babalar buna itiraz etmek bir yana ‘yasakla nereye kadar, seviyor çocuklar, sanki hiç mi yemiyorlar evde’ şeklinde cümleler kuruyorlar!)
  • Neden velilerden gelen abur cubur, ıvır zıvır yiyecekler kabul ediliyor? (En başta zaten neden bir anne bu yiyecekleri okula kendisi göndermek ister ki?)
  • Neden evde anne, okulda öğretmen çocuğun yemeğini bitirmesi için başına çöküyor? (Bitirmese ne olur?)
  • Neden fast food restoranlara geziye gidiliyor?(Milli eğitimin hangi kazanımını gerçekleştiriyor? Milli kısmı olmadığı kesin!)
  • Neden çocuklar için sinema odası(!) yapılıyor zaten yer sıkıntısı varken kreşlerde?
  • Neden sinema odalarında velilerden gelen piyasa çizgi filmleri izletiliyor?
  • Neden hava soğuk, yağmurlu, karlı olduğunda çocuklar bahçeye çıkarılmıyor?
  • Neden bahçe yok çoğu kreşte?  
  • ......................................................................................... :(
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...