2 Ağustos 2013 Cuma

Lise öğrencisi blogunda "Çok kızıyorum size rehber öğretmenler" diyor!

İnternette gezerken hiç beklemediğim bir yazıyla karşılaştım. Bir lise öğrencisi olan Harun TURAN blog tutuyor( yazının orijinal haline buradan ulaşabilirsiniz: http://www.hturan.net/rehber-ogretmen-bilgelik-ile-cahillik-arasindaki-ince-cizgi.html#more-2406) ve burada rehber öğretmenlere dil uzatıyor. Bu ne cüret, bu ne terbiyesizlik! Haddini bilmiyor bazen bu öğrenciler. Sen öğrencisin karşındaki öğretmen, hadi onu geçtim kendisinden yaşça büyükleri hakkında bu tonda yazma cesaretini nerden buluyor öğrenciler. Size söyleyeyim: yeni nesil öğretmenler yaptı bunları böyle! diyebilecek bazı idareciler ve öğretmenler tanıyorum.

Umarım ben Harun Bey gibi yazmaya hevesli, düşüncelerini internette açıklamaktan çekinmeyen öğrenciler yetiştiren taraftayımdır. Bir lise öğrencisinin blog tutması beni çok mutlu etti. Hatta bu blogda bizlere ait bir eleştirel yazı okumak beni ayrıca heyecanlandırdı.  Bazı noktalarda kendimize bakma şansı veren ve bizlerin nasıl algılandığını gösteren bir yazı olması bakımından benim için çok önemli bir yazı. Harun Bey'e bu fırsatı verdiği için teşekkür ederim. Artık bu yazıyı okuyunca benim de yazı yazmam şart oldu. Lafı daha fazla uzatmadan Harun Bey'in söylediklerinden dikkatimi çekenlere geçelim.


"... Konu rehber öğretmenler. Çok kızıyorum size rehber öğretmenler.
Rehberlik öğretmenlerinin okullarda yaptıkları en önemli iş öğrencilere ders programı hazırlamak. Günlük 6873 soru çözmeye dayanan bu ders programlarını acaba sevgili rehber öğretmenler nasıl ayarlıyor? ........sen Fizik’ten şu kadar soru çöz, Kimya’dan şu şu konulara çalış diyebilecek güveni kendilerinde bulabiliyorlar. İnsanın kendine güvenmesi güzel bir durum fakat karşılarındaki öğrencileri bu şekilde yönlendirmelerinin nasıl bir durum olduğu konusunu size bırakıyorum.

Bu yazıda öncelikle ders programı yapmamızın en önemli işimiz olarak algılandığını görüyorum. Burada çok haklı bir eleştiri yapıyor öğrencimiz. Soru çözme kapasitesi, günlük rutin faaliyetler gibi özellikler kişiden kişiye değişirken, ders programlarında şu kadar soru çözeceksin gibi genellemeler, rakamlar ortaya koymak bir çok farklı branşlardaki öğretmenlerin de yaptığı son derece yanlış bir uygulamadır. Benim kendi uygulamalarımda yaptığım öğrencinin halihazırda verimli olarak günde ne kadar soru çözebildiğini tespit etmek ve bunu gün ve gün arttırmaya çalışması yönünde öğrenciye yönlendirmede bulunmaktır. Ayrıca derslerin hangi konularına ne kadar zaman ayıracağına öğrenci kendisi karar vermelidir. Gerekirse o dersin öğretmeninden de yardım alabilir. Rehber öğretmenin işi günlük, haftalık ve aylık konu tekrarlarının ders programında gösterilmesini sağlamaktır. Başka bir gün ders çalışma programı nasıl hazırlanır konusunda ayrıntılı bir yazı da yazmalıyım belki!

 
İşin bir de meslek seçimi kısmı var. Rehber öğretmenler acaba öğrencileri onlara uygun mesleğe yönlendirecek kadar bilgililer mi? Bence hiç değiller. Benim diyen rehber öğretmeninin bile meslek seçimi konusunda internette bir saat araştırma yapmış herhangi bir insandan zerre fazla bilgili olmadığına adım gibi eminim.

Rehber öğretmen olarak tüm meslekleri bilmediğimizi kastediyorsa sevgili Harun, bu öngörüsünde elbette haklı. Bizlerin mesleklerin özelliklerinin neler olduğunu bilmemiz gerekliliği fikri ise zaten baştan yanlıştır. Tercih dönemi ise söz konusu olan bir rehber öğretmen ancak danışanının puan sıralamasında ve önceden yazmaya karar verdiği bölümleri doğru sıralamasına yardımcı olur.
Uygun mesleği seçip seçmemesi konusu tercih döneminden çok önce halledilmesi gereken bir konudur. Burada bize düşen görev kişilik özelliklerini ortaya çıkaran güvenilir test ve anketler uygulayıp sonucu öğrencilerle paylaşmak ve üst öğrenim kurumlarına gezi düzenlemek, meslek elemanlarının davet edildiği meslek günleri planlamak, öğrencileri meslekler hakkında doğru bilgi alabilecekleri kaynaklara yönlendirmek ve meslek seçiminin ne anlama geldiği konusunda öğrencilerde bilinç oluşturmak.

Ha bir de rehber öğretmenlerinin öğrencilere karşı arkadaş tavrı takınması durumu var. Öğrenci rehberlik servisine gider, ya da çağrılır ve rehberlik öğretmeninin ilk konuşmasının başında ve sonunda itici gülümsemeler eşliğinde ‘canım ne zaman canın sıkılırsa beni ziyarete gelebilirsin, lütfen beni bir arkadaşın olarak gör’ şeklinde bir cümle bulunur.....duyduğum rehber öğretmenlerinden hiçbiri bu konuda sözüne sadık kalmadı, kalamadı.

Bizim bir eğitimci ve insan olarak zaten öğrencilerimizle kibar ve saygılı bir iletişim kuruyor olmamız gerekiyor. Ancak bir danışman olarak öğrencilere yakın olmamız arkadaş gibi olacağımız demek değildir. Biz danışmanız ve profesyonel bir hizmet veriyoruz. İlkelerimiz var, bunların arasında danışmanla arkadaş olmak kesinlikle yok.

Öğrencimizin değindiği konulara çok kabaca açıklama getirmek amacıyla başladığım yazımda gördüm ki mesleğimle ilgili paylaşmam, açıklık getirmem gereken pek çok nokta var. Tek bir öğrencinin yazısından bile görülüyor ki alanda yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle öğrencilerin aklında haklı sorular oluşuyor ve mesleğimiz maalesef değer kaybediyor. Bizleri eleştiren yazıların artmasını diliyorum.












3 yorum:

  1. bu bizim alanın genel problemleri.sonuçta herkese ulaşamayabiliyor rehberlik hizmeti ya da öğrencinin dediği gibi meslekleri elbette bir saat tarasa nette uzmanı olur ama burada önemli olanın meslekler konusunda konuşurken kendisini tanımasına yeteneklerini ilgilerini tanımasına yardımcı olmaya çalıştığımız.bu konuşmalarımız esnasında fark etmediği yönlerini ya da karanlıkta kalan yönleri bulabilecek olması..daha çok şey var aslında söylencek yazılacak ama her camiada nasıl işini iyi yapmayan varsa bizde de var belki biraz daha fazla.ayrıca meslek standartı yok malesef bu nedenle daha çook duyarız bunları.sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eda Hanım sorunumuz yaptığımız işin sonuçlarını somutlaştıramamak zannediyorum.

      Sil
  2. Merhabalar;
    iyi ki keşfettim ve hemen takibe aldım.
    153. takipçin benim. Ben de anaokulu öğretmeniyim. Öğretmenlere velilerin saygısı kalmadı ki öğrencilerin kalsın.. Lisedekiler daha da terbiyesiz. Mesleğime aşığım, öğrencilerimi çok seviyorum ama ana-babalarından neler çekiyorum, anlatsam roman olur..
    Bu arada bana da gelirsen sevinirim :)
    ¦ Sevgiler ¦
    http://whiteglaze.blogspot.com
    twitter: @_gamzeahmet_

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...