25 Aralık 2011 Pazar

Bloklar

Ne zaman bıkacak bilmiyorum ama her defasında farklı birseyler ortaya koyduğu icin ilgi çekici geliyor hala:))
Not: ilk zamanlar pek yaratici birsey çıkaramıyordum ama insan yaptikca çok gelişiyormuş meger, benden söylemesi...












Bu son resimde, soldakini ben yaptım digerini benimkine bakarak Ege yaptı:), azmettim daha karmaşık yapılar yapacagım!!!
- Posted using BlogPress from my iPhone

Oyun: Üç Küçük Domuz

Aile oyunu olarak bizim en favorimiz. Sayi sayma, ince motor beceriler, sıra bekleme, yönergeye uyma gibi birçok özellik barındırıyor. Mutlaka tavsiye edeceğim bir oyun.




- Posted using BlogPress from my iPhone

Bu oyunu tavsiye ederim

Ege'nin çok severek yaptıgı bir kazı calışması oyunu. Bu oyun el-göz koordinasyonu acısından önemli bir pratik yapma yolu. Ayrıca sonuca ulasmak icin sabretmeyi ve caba harcamayi gerektiriyor.
Tum alci(!) kirilinca icinden cok guzel pırıl pırıl taslar çıkıyor.




















- Posted using BlogPress from my iPhone

Ekolojik yılbaşı ağacımız









Birkaç gündür durup durup ağacımızı boyuyoruz. Biz diyorum çünkü hala herseyi birlikte yapmaktan daha çok keyif alıyor. Sonuca yaklaşıyoruz:




- Posted using BlogPress from my iPhone

Sağlığın için GDO’ya karşı imza at | Greenpeace Akdeniz

Çevremdeki ailelerin cocuklarını beslemeleriyle ilgili ne kadar duyarsız davrandığını anlatamam. Kulturluler, okumuşlar ama cahiller... O kadar sinirleniyorum, o kadar üzülüyorum ki onların umursamazlığına....Bu durum beni (benim gibileri) ve cocuğumu (cocuklarimizi)da etkiliyor. Nasıl uyandiracagiz? O anne-babalar (bile) yanlış olduğunu biliyor ama içsel bir farkındalık gelişmiyor iste..
Okul kantinleri, kresler cocuklarımız icin çok onemlisiniz. Bırakın yanlış beslenmelerine sebep olmayı, onlara doğru beslenme alışkanlığı verme konusunda hassas olmalısınız. Veliler cahil olabilir ama sizlerin ve biz eğitimcilerin böyle bir lüksümüz olamaz ve olmamalı.
GDO'lu ürünler de gecti iste yasadan, bastakiler bastan koktu, yasalar bizi korumuyor!!! Biz kendimizi, cocuklarimizi korumalıyız.
Hala bir umut var mı degisim icin????

Sağlığın için GDO’ya karşı imza at | Greenpeace Akdeniz

21 Aralık 2011 Çarşamba

Eskişehir'in İlk Oyun Grubu 'nu neden kurdum?

Ege 2 yasına geldiginde ben de o da, daha çeşitli yaşantılara ihtiyac duymaya başladik. İlk yaptıgım internette "oyun grubu Eskişehir" taraması yapmak ve birçok kreşle görüşmek olmuştu.
Kreşlerin hepsi oyun grubumuz var diyordu ama aslında kastettikleri "yarım gün" cocuğu oraya bırakmakti. Anneli oyun grubu zaten hiç yoktu ve ne olduğunu bile anlayamayan kreşler vardı. Tam umutsuzluğa kapilmisken "neden ben yapmıyorum?" diye düşünmeye başladım. Düşündükten sanırım 4-5 ay sonra hayata geçirebildim. İlk grubum hem en heyecanli oldugum hem de en cok soru isaretlerimin oldugu grubumdu cunku ilkti. Bilirsiniz ilkleri...asla unutmayacagim bir deneyimdi. İlk oyun grubumda ve ikincisinde cocuklarimla ve oglumla birlikte çok keyifli zamanlar geçirdik. Şimdi de 3. Grubumu oluşturma asamasindayim. İcim bu sefer biraz buruk...oğlum artık aramızda olmayacak ama bir sürü başka cocuğum olacak. Cocuklarla birlikte olmak çok keyifli, aralarındaki farklari gorup biricikliklerini yaşayarak anlamak çok ama çok zevkli. Cocuk olmak inanılmaz birseymis, büyüyünce anladım. İyi ki gruplarıma baslamisim. Bu, hayatımda verdigim en iyi kararlardan biri oldu. Bana bu yolda en çok esım destek verdi. Ozellikle insanlara ulasma konusunda umutsuzluğa kapıldığım zamanlarda o bana inanmaya devam etti. En önemlisi beni tum surec boyunca anladı ve heyecanımı paylaştı. Canım esıme sonsuz destegi icin her zaman minnettarim.
Aslinda yazmak istedigim bir nokta daha vardi ama simdi daha büyük çocuklarımla Liseler hakkında sohbete gidecegim. Bu durumda bir sonraki yazımda "Neden Anneli Oyun Grubu" olmali konusunda gözlemlerimi paylaşacağım...
















- Posted using BlogPress from my iPhone

20 Aralık 2011 Salı

Farklı Fikirler

Fotograf çerçevesinden organizer olarak faydalanmanın çok hoş bir yolu.
Kaynak: The Adventures of Bear




- Posted using BlogPress from my iPhone

19 Aralık 2011 Pazartesi

Anneme...

İyi ki sen varsın annecim, hayatımda tek destegim, her zaman yanımda olacağıni bildigim, tek basina guclu bir kadin, hep kararliligina, yikilmazligina imrendigim, sigindigim limanim o benim. Sen de olmasaydın insanlara güvenmeyi nerden ogrenirdim? Canım benim iyi ki benim annemsin. Babamin hayatımda olmayışı kendisinin secimi. Annem ve babam birbirinden ayrılmadı sadece, babam benden de ayrıldı...iste bu onun tercihi.Gecmiste aldigin tum kararlarda sonuna kadar arkandayim, sakin uzulme sen. Beni ben yapan her animi seviyorum. Sen dogru secimi yaptin, herseyinle seni seviyorum ve mutlu olmanı istiyorum.

Sen gittin, yarım kaldım.

Bugune kadar cok kisi bana "kardesin olsun istemez miydin?", "kardesin yok eksikliğini hissetmiyor musun?" diye sordu. Benim onlara cevabım hep ayniydi; "hiç bilmediğim bir duygunun eksikliğini hissedemem". Sanırım buna gercekten inanıyordum. Bugun okuduğum bir yazı karşısında hissettiklerim beni şaşırttı. Babamla cocukluguma ait hiç anım yoktu ve asla da olmayacaktı. Bu hic bilmedigim bir duygu ama neden o zaman eksikligini hissediyordum? İcimde oldum olasi bir bosluk vardi ama bu sabah cok baska seyler de vardi. İlk defa, babamin olmamasina değil, bundan sonra da babamla hiçbir anım olamayacagina üzüldüm. Kaçırdıklarıma üzüldüm ve daha ne kadar çok kaciracagima...tam geride bıraktım derken aslında herseyin sadece bir yazıyi okumakla ortaya cikiverecek kadar kolay bir yerde durdugunu farkettim bu sabah. Sanırım hiç geçmeyecek bir özlem ve merak duygusuyla yasayacağım. Yasım 35 ve hiçbir şeyi halledememisim. Malesef bundan sonra ne farkli olabilir ki???halledecegimi de sanmıyorum.
O garip ve son derece rahatsiz edici anı hatirliyorum. Yillar sonra bir araya geldiğimizde babam bana sarılmıştı bense sadece karsisinda durabilmistim. Zorlamistim kendimi orada durmaya, kaba olmamalıydim, oyleydim iste. Aslinda bu kibarligimi haketmedigini bilsem de herseye ragmen onun duygularını incitmek istemiyordum. Benim icin tamamen yabancı bir erkeğin bana sarılmasından o kadar rahatsız olmuştum ki!!!, babam elimi tutarak, sarilarak yolda yürümek istiyordu, bense tuylerimi diken diken eden o igrenc duygudan tiksiniyordum ve boyle hissettigim icin suçluluk duyuyordum, o benim babamdi ama birturlu hissedemiyordum, ben o duyguyu bilmiyordum, bildigim tek şey bu benim sucum degildi. Tüm bunlar 10 yıl mı? 15 yıl mı (hatırlamıyorum) önceydi. Bana sorsanız bu sabahti. Babam yoktu demeyeceğim çünkü bana deger veren, beni seven, benim babam aslinda dedemdi. O, hayatta olsaydı da yolda bana sarılarak, elimi tutarak yürümek isteyen o olsaydı. Hiç bırakmazdim elini, ben de ona sarilirdim sımsıkı, öperdim ellerinden, üstüne sinen ağılın kokusunu yine çekerdim icime hiç tiksinmeden. Teşekkür ederdim hersey icin, annemle beni yalniz birakmadigi icin, her zaman yanimda oldugu icin,o hasta ve yasli haline ragmen dugunumde herkesi pistten indirip "kizim icin" diyerek tek basina Zeybek oynadigi icin en cok da beni sevdiği icin.
Seni çok özlüyorum babacim, sen gittin, ben o gün yarım kaldım.



- Posted using BlogPress from my iPhone

17 Aralık 2011 Cumartesi

Sonbahar

Bir gün Ege'ye oturduk çiçeklerimizin bakımını yaptık; tozunu aldık, yaslanmış yapraklarımızı budadik.




Sonrasında yaşlı yaprakları atmaya kiyamadik, sonbaharda geldiğine göre evde ne varsa onları kullanarak bir tablo yaptık.




- Posted using BlogPress from my iPhone

16 Aralık 2011 Cuma

Gizlice çektim!?!?!

Abarttım mı acaba???ama büyüyünce çok özleyeceğim ve eminim hatirlayamayacagim nasıl olduğunu:( sonradan üzülmektense şimdiden abartayım.

- Posted using BlogPress from my iPhone

Duyduk duymadık demeyin, bazen bizde de oluyor iste!!!

Tata ta taaaa!!!! Bilgisayar oyunlarıyla tanıştı, buraya kadarmış!!
Su fotografa bir bakar mısınız? Neresi doğru, nerden başlayayım?
Mutfak tezgahında, mikrodalga basında, hem de bilgisayar önünde...



- Posted using BlogPress from my iPhone

Su güzelliğe bakın

Bazen ben yaptiklarimizin Ege icin başlanip sonra kendim icin de devam ettigini görüyorum. Bu da onlardan biri; su guzel görüntüye icim gitti:)








- Posted using BlogPress from my iPhone

Hoppala:)

Korkar sanmıştım ama öyle olmadı. Çok eğlendik:)












- Posted using BlogPress from my iPhone
Resmin adı "kızgın baba" aslında ben daha çok kızarım ama fatura yine de babaya kesilmiş:))))
hain anne!!!!!gülüşü.




- Posted using BlogPress from my iPhone

Oyun icinde oyun, bu isin icinde bir oyun var amma!!!

Tamam bazıları eleştirecek, cocuğu rahat bırak diye!!!
İlla birseyler mı ögretmemiz lazım? Aslında sadece oyun olsun diye oynanması kadar doğal birsey yok ama zaten oyun da öğrenmek icin bildikleri en iyi yol değil mi? Uzun lafın kısası oyun ve öğrenme iç ice. Anneler biz sadece oyun ortamını zenginleştirelim, cevre düzenlemesi de zaten bu!!
Biz bu oyunda; sayı (meyveleri) saydık, toplumsal kuralları gorduk (size nasıl yardımcı olabilirim?, teşekkür ederim..), sınıflandırma yaptık(sebze-meyve), eslestirme yontemiyle gruplandirdik( limonlar bir yere, üzümler bir yere), rol yaptık( bir Ege manav oldu, bir babası, bir ben)...
Çok da eğlendik, tavsiye ederim.







- Posted using BlogPress from my iPhone

Okuldan kareler






















- Posted using BlogPress from my iPhone

Oyuncaklarla değil gercek işlerle meşgul olmak






























- Posted using BlogPress from my iPhone

İlk öğretmenler gunü hediyesini hazirladik

Kreşe başladı Ege, öğretmenler gunü icin bir kutlama yapmak istedik. Bu kutlamanin birlikte yaptığımız bir faliyete dönüşmesi de ayrı bir guzel oldu.








- Posted using BlogPress from my iPhone

İlk kez ütü yaparken:)

Her an tetikteydim ama iyi ki izin verdim; kendimi cesaretimden dolayı tebrik ediyorum:))
- Posted using BlogPress from my iPhone

Çok mutlu oldum

Sabah mutfakta Murat ile birlikte kahvaltı hazırlarken Ege'yi salonda kitap basında buldum. Çok mutlu oldum!!!




- Posted using BlogPress from my iPhone

Adım adım ev isleri

Bugünlerde ben ütü yaparken o kadar ısrarcı oldu ki verdim eline ütüyü, bir baktım gayet iyi bu konuda. Benim ütü olayım hepten eziyete dönüşmüştür o andan itibaren ama olsun. O çok mutlu: "Anne bak ben yapabiliyorum de mi!"
Arada soguk ütüyle elbezi ütüleme oyunları nasıl da ise yaramış.








- Posted using BlogPress from my iPhone

15 Aralık 2011 Perşembe

Sınırları kaldırdık


















Kreşlere inat, Ege'nin geniş düşünmeyi öğrenmesi, özgür olabilmeyi hissetmesi icin...

- Posted using BlogPress from my iPhone
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...